Türkiye’de, kadınlar için brodenin modası hiçbir zaman geçmedi. Zengin motifleri ile kumaşa her zaman estetik katan brode, zerafetin sembolü oldu
Kurulduğu ilk günden beri geniş ürün yelpazesine sahip Broderi Narin, beyaz ve krem renkli brodeleriyle dikkat çekerken, kırmızı başta olmak üzere farklı renklerdeki çalışmalarıyla da, brodeye özgün ve modern bir yorum katıyor. İşleme yapılan kumaşla uyumlu renklerde, Lez Brode, Etek Perde, Briz Brode ve Serpme türlerinde bugüne kadar 1000’den fazla desene imza atan Broderi Narin, yurt içinde ve yurt dışında zengin brode çeşitleriyle Avrupa’dan Uzakdoğu’ya kadar değişik coğrafyalarda kullanılıyor.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında Türkiye’yi ilk kez bir uluslararası fuarda temsil ederek, seçkin dünya markaları arasında altın madalya kazanan Broderi Narin, 2. kuşak yöneticileri tarafından, 1960 yılında kurulan Türkiye’nin ilk modern brode fabrikası ile markalaşma yolunda önemli adımlar attı. Başta gelinlik olmak üzere kadın giyiminde zarafetin sembolü olan brodeyi, çağa uygun çizgileriyle pencerelerde de bir moda klasiği haline getiren Broderi Narin, brode denince ilk akla gelen marka oldu.
Broderi Narin, Türkiye’ye yayılan tüm satış noktalarında ve binlerce ürün çeşidinin yer aldığı İstanbul Mahmutbey’deki fabrika satış mağazasında, 80 yılı aşan birikimiyle, müşteri memnuniyetini esas alan bir anlayış içerisinde hizmet veriyor.
Tel: 0212 446 37 93
Web: http://www.broderinarin.com.tr/
Başkent Doğalgaz Dağıtım A.Ş. Genel Müdürlüğü, doğal gazın emniyet kurallarına uygun kullanıldığında "güvenli bir yakıt" olduğunu belirterek, uyulması gereken temel kurallar konusunda vatandaşı uyarıyor
"-Doğal gaz projelerinizi ve tesisatlarınızı mutlaka şirketimizden sertifika almış firmalara yaptırınız.
-Evsel ısınmada genelde iki tip cihaz kullanılmaktadır. Hermetik tip cihazlar, yanma için gerekli olan havayı dış ortamdan alıp yanmış gazı geri dış ortama veren cihazlardır. Hermetik cihazlar dış atmosfere duvarı olan banyo, wc, mutfak, yatak odaları gibi yerlere de yerleştirilirler. Bacalı cihazlar ise yanma için gerekli olan havayı bulundukları ortamdan alıp yanmış gazları uygun bir baca vasıtasıyla dışarı atan cihazlardır. Bacalı cihazlar 8 metreküpten küçük hacimli yerlere yerleştirilemez. Hacimleri ne olursa olsun bacalı cihazlar balkon, yatak odası, banyo, wc gibi yerlere tesis edilemezler.
-Bu tip cihazlardan bacalı (soba, kombi, şofben v.b.) cihaz kullanacaksanız mutlaka kuruluşumuzdan sertifika almış firmalara bacalarınızı test ettiriniz. Olumlu baca raporunuzu almadan cihaz taktırmayınız.
-Proje onayı ve muayene raporu alınmadan cihazlarınızı işletmeye aldırmayınız."
Ankara’da 1988 yılından bugüne kadar bacalı cihazlardaki baca tıkanmaları nedeniyle karbonmonoksit zehirlenmelerinden yaklaşık olarak 110 kişinin yaşamını kaybettiğini ve bin kadar kişinin zehirlendiğini bildiren yetkililer, şunları kaydettiler:
"Bu nedenle bacalı cihaz kullanırken emniyet kurallarını harfiyen uygulamalıyız. Bacalı cihazlarınıza mutlaka baca sensörü taktırın. Uygun ve çalışır olduğunu kontrol ettiriniz. Bacalı cihazlar için gerekli olan ventilasyonu kesinlikle kapatmayınız. Bacalarınızı yılda en az bir kez kış sezonu öncesi mutlaka temizlettiriniz. Cihaz bacalarına kesinlikle aspiratör bacası bağlatmayınız. Bacalarınıza baca şapkası taktırınız."
Konut veya iş yerinde gaz kokusu hissedildiğinde, kibrit, çakmak kullanılmamasını, elektrikli cihazların çalıştırılmamasını, elektrik düğmelerinin açıp kapatılmamasını isteyen yetkililer, "Konutunuzda doğal gaz, baca gazı kokusu, baş ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı ve bunlara benzer anormal durumlarla karşılaştığınızda doğal gaz cihazlarınızı kapatarak ortamı acilen havalandırınız ve 24 saat hizmet veren 187 numaralı acil arıza telefonunu arayınız" uyarısında bulundular.
Dekorasyonun en etkili elemanlarından biri de akıllıca yapılmış bir aydınlatma ile güçlü efektler yaratmaktır, ancak nedense sıklıkla bunu göz ardı eder ve aydınlatma konusunu ikinci plana atarız. Doğru aydınlatma ile mekanınızı olduğundan farklı kılmanız mümkün
Bir odanızı dekore etmeye karar verdiğinizde, ilk planlamanız gereken mekanı nasıl aydınlatacağınız olmalıdır. Odanızı hangi aktiviteler için kullanacağınıza da dikkat etmeniz gerekiyor. Aydınlatma elemanlarını odanız içinde kullanırken dengeli bir dağılım yapmanızda fayda var.
Çevrenize yayılan ışık, sadece fonksiyonel açıdan değil, psikolojik ve fizyolojik olarak sizi ve gözlerinizi etkilediği için aydınlatmaya önem vermek durumundasınız. Aydınlatma, yeterliliği veya yetersizliği ile mekanı ve içinde yaşayanları doğrudan etkiler. Tarzı ya da dönemi ne olursa olsun yapının mimari formunu ortaya çıkarır. Amaç; yalnızca belli bir aydınlatma düzeyi elde etmek değil, iyi görme koşullarını sağlayıp kişiye huzur veren bir ortama ulaşmak olmalıdır. Doğru ışıklandırma göz sağlığınız açısından da çok önemlidir. Kötü ışıklara maruz kalmak gözlerinize zarar verebilir, hatta bozabilir.
Avizelerin muhteşem dönüşü
Kristal avizeler mazide kaldı diyorsanız, yanılıyorsunuz. Bir zamanlar çok gözde olan kristal avizeler şimdi yine moda. Çağımızın dekorasyon anlayışına göre tasarlanan kristal avizeler artık daha modern. Aydınlatma armatürlerinde tercih edilen malzemeler sezonun trendlerini yansıtan Murano cam, bohemia kristali, alüminyum, kumaş, kağıt, krom, bronz ve bakır olarak çeşitleniyor. Üfleme tekniğiyle yaratılmış el yapımı renkli Murano cam ve kristal avizeler; düz hatlı, köşeli ve yalın mobilyalarla birlikte kullanılıyor. Yemek odasında eşit dağılmış bir ışık için avize kullanmalısınız. Avizeler hem yeterli ışığı sağlar hem de yemek odası ya da bölümünüze görkem kazandırır. Avizeler doğru aydınlatmayı sağlamak istiyorsanız odanın tam ortasına tavandan asılmalıdır.
Salonun yemek bölümü dışında kalan bölümlerinde abajur ve lambader gibi aşağıdan, direkt göze gelmeyen aydınlatma modelleri daha yumuşak atmosfer oluşturur.
Televizyon izleme, kitap okuma gibi farklı faaliyetlerin gerçekleştirildiği alanlarda, sabit bir aydınlatma sisteminden kaçınmak gerekir, bu mekanlar için raylı spotlar idealdir.
Yatak ve çocuk odasında, göz kamaştırmayan genel aydınlatmanın yanı sıra, okuma için başucu aydınlatması da yapılmalıdır.
Yarı şeffaf aplikler ve geniş açılı armatürler, koridorlarda kullanılabilir.
Mutfakta keskin gölgelerden kaçınmak için açık renkli motifler tercih edilmelidir.
Banyo ışıklandırmasında neme dayanıklı ve ıslak mekanlar için tasarlanmış armatürler ya da renk geri verimine sahip lambalar kullanılmalıdır.
Yerden ayaklı aydınlatmalar ya da köşelerdeki sehpaların üzerine yerleştireceğiniz abajurlar giderek daha çok tercih edilir oldu. Odalarınızda hem şık bir görünüm hem de göz yormayan huzurlu bir atmosfer oluşturmak istiyorsanız siz de abajur tipi aydınlatmayı deneyebilirsiniz. Modern ya da klasik modellerden birini seçebilirsiniz. Ayrıca apliklerle de odanızda farklı bir hava yaratmanız mümkün.
Dekoratif ışık için öneriler
Mumlarınızı yemek masanızın üzerindeki şamdanlı bir avizenin içine yerleştirebilir, ayrıca bir konsolun üzerine avizeli lamba ve duvara da abajur başlıklı aplikler asabilirsiniz.
Mekana teatral bir hava katmak için yemek masasının üzerine çok küçük bir abajur koyabilirsiniz.
Tavana asacağınız şık bir avize ile ortama sıcak bir görüntü katabilirsiniz. Konsolun üzerine t-light’lar yerleştirebilirsiniz.
Modern bir ortam yaratmak istiyorsanız, ışığın yoğunluğunu mekanın tarzı üzerinde yoğunlaştırıp masanın üzerine şamdan ve mumlar koyabilirsiniz.
Saydam abajur başlarını ve avizeleri natürel renklere boyayıp üzerlerine bir kat daha boya atarak hoş bir atmosfer sağlayabilirsiniz.
Yemek için dolapların altına yerleştirilmiş ışıkları yakmak yeterlidir. Bu tarz bir aydınlatma, ortama hem bar havası verir hem de daha sıcak bir atmosfer yaratır. X
Çalışırken ya da kitap okurken imdadınıza masa lambaları yetişiyor. Rahatlıkla çalışma ya da bilgisayar masanızda kullanabileceğiniz masa lambaları gözlerinizin zarar görmesini de engelleyecektir. Eğer başı oynayabilen bir masa lambası tercih ederseniz istediğiniz yöne çevirerek ışığı ayarlamanız da kolaylaşacaktır.
Seçeceğiniz ampulle odanızın atmosferini değiştirebilirsiniz.
Tungsten: Bu standart ampul genellikle masa ve duvar lambalarında kullanılır. Sarı yumuşak ışığı akşam için ideal olsa da, gün boyunca kullandığınızda doğal olmayan bir ışığa dönüşebilir. Diğer ampullerle birlikte kullandığınızda en iyi kombinasyonu yakalayabilirsiniz.
Renkli ampuller: Dekoratif görünen renkli ampuller huzurlu bir ortam yaratmanızı sağlayacaktır. Bu nedenle gece lambalarında tercihinizi renkli ampullerden yana kullanabilirsiniz.
Mum: Dekoratif bu ampulleri mum ışığı havasını yarattığından avize, fener ya da apliklerde kullanmanız daha uygun olacaktır.
Halojen: Bu çeşit ampuller berrak ve parlak bir ışık yarattıklarından belirli gölgeler oluşmasını da sağlarlar. Kitap okurken halojen ampul kullanmanız faydalı olabilir.
Enerji tasarruflu: Elektrikten tasarruf etmek istiyorsanız bu tarz ampulleri kullanabilirsiniz. Aynı miktarda ışık üretmesine rağmen enerjiden tasarruf etmenizi sağlar. Uzun süre aydınlatmak zorunda kaldığınız alanlar için ideal bir seçim olacaktır.
Aydınlatma bulabileceğiniz adresler
Bakara Collection: 1. Levent-İstanbul. Tel: (212) 270 33 73.
Bauhaus: Kozyatağı-İstanbul. Tel: (216) 578 70 70.
Demiralp Aydınlatma: Şişhane-İstanbul. Tel: (212) 237 67 96.
Deniz Tunç: Nişantaşı-İstanbul. Tel: (212) 232 12 16.
Habitat: Şişli-İstanbul. Tel: (212) 320 82 82.
IKEA: Ümraniye-İstanbul. Tel: (216) 528 05 28.
Koçtaş: Şişli-İstanbul. Tel: (212) 315 96 00.
Lamp 83: Kağıthane-İstanbul. Tel: (212) 294 70 00.
Laura Ashley: Teşvikiye-İstanbul. Tel: (212) 236 28 09.
Mudo Concept: Maslak-İstanbul. Tel: (212) 285 23 91.
Phare Aydınlatma: Teşvikiye-İstanbul. Tel: (212) 232 49 11.
Praktiker: İstanbul. Tel: (212) 343 13 13.
Step: Nişantaşı-İstanbul. Tel: (212) 327 00 10.
Tepta: Cihangir-İstanbul. Tel: (212) 252 72 12.
Total Aydınlatma: Tepebaşı-İstanbul. Tel: (212) 251 91 71.
Günseli Büyüksağiş / Ekonomist
150 metrekare büyüklüğünde 3+1 tipindeki dairelerin yer aldığı Çamlıkent’te düzenlenen bir kampanya ile dairelerin hepsi 87 bin YTL’den satılıyor
DBM İnşaat tarafından İzmir’de Çiğli Belediyesi ile ortak olarak yapılan Çamlıkent, 22 bin 600 metrekare alan üzerinde 10 katlı 11 blokta 220 konut ve 7 işyerinden oluşuyor. Burüt 150 metrekare büyüklüğünde 3+1 tipindeki dairelerin yer aldığı site 2009 yılının ağustos ayında teslim edilecek. Banka kredisinin kullanıldığı sitede düzenlenen kampanya ile dairelerin tamamı 87 bin YTL’den satılıyor. Konutlar 20 bin 900 YTL peşinat vermek kaydıyla kalan bakiye de banka kredisi ile satın alınabiliyor.
Tüm konutların körfez manzarası bulunduğu Çamlıkent, İzmir çevre yoluna 2 kilometre; Kipa, Carrefoure, Egepark alışveriş merkezlerine 3 kilometre; belediye, metro ve Anadolu Caddesi’ne ise 1800 metre mesafede, y4eniö yapılan Saklıvadi Gölet projesinin üst kısmında, ormanın içinde yer alıyor. Yüzme havuzundan spor alanlarına kadar değişik aktivite imkanlarının bulunduğu Saklıkent’te daireler eksiksiz olarak teslim edilecek.
Site özellikleri
- Yüzme havuzu.
- Yürüyüş parkurları.
- Basketbol, voleybol sahaları.
- Çocuk oyun parkları.
- Doğal orman ve gölet.
Bina özellikleri
- Blok girişleri 1. sınıf ithal granit.
- Merdiven sahanlıkları 1. sınıf ithal granit.- Blok giriş kapıları ferforje.- Her katta 2 daire.- Asansör.
- Her blokta merkezi uydu anten.
Konut özellikleri
- Tüm duvarlar saten alçı ve kartonpiyerli.- Banyo, mutfak, koridor ve balkonlar seramik.- Modüler sistem hazır mutfak.- Tüm oda zeminleri laminant parke.- Daire giriş kapısı çelik kapı.
- Ebeveyn banyosu.- Banyoda duş teknesi ve duşa kabin.- Banyolarda Hilton lavabo.
- İç kapılar amerikan panel kapı.- Pencere ve balkon kapıları çift cam ve PVC malzeme.- Dairelerde kat kaloriferi ve doğalgaz tesisatı.- Diafon sistemi.
İnşaat teknikleri
- Deprem yönetmeliğine uygun.
- Zemin etütleri yapılmış.
- C25 beton.
- Nervüllü demir.
- Kirişli radye temel.
- Beton perde sistemi.
Yapımcının künyesi
Yapımcı Firma: DBM İnşaat
Kuruluş yılı: 2005
Genel müdür: Barış Öncü
Tel: (0232) 386 2676 – 386 5957
Web: www.camlikent.com
TOKİ mülkiyetinde bulunan 404 adet işyeri ve 57 adet konut 19 Şubat 2008 tarihinde yapılacak açık artırma ile satılacak
Eskidji tarafından gerçekleştirilecek satışta bankacılık işlemleri ise Ziraat Bankası ve Halk Bankası tarafından yapılacak. İşyerlerinde yüzde 25 peşinat ve 84 ay vade uygulanırken, konutlarda ise yüzde 25 peşinat ve 120 ay vade yapılacak. Peşin alımlarda da yüzde 10 indirim uygulanacak.
İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana gibi büyük şehirlerin yanı sıra çok sayıda ilde bulunan gayrimenkuller arasında konutlar, villalar, işyerleri ve depolar bulunuyor.
19 Şubat 2008 tarihinde saat 15:00’da yapılacak açık arttırma, Eskidji’nin İstanbul Yenibosna’daki merkez ofisinde gerçekleştirilecek. Arttırmaya TOKİ’nin Ankara Bilkent’teki binasından canlı bağlantı ile Adana Sürmeli Otel ve İzmir Eskidji Bölge Ortaklığı’ndan ses bağlantısı sağlanacak.
Satılacak gayrimenkullerin listesi için tıklayınız!
http://www.toki.gov.tr/html/satis/_acikartirma/19subat/liste.pdf
Tel: 444 45 45
Web: http://www.toki.gov.tr/
http://www.eskidji.com/
Saklı Vadi Evleri, İzmir çevre yoluna 2 kilometre; Kipa, Carrefoure, Egepark alışveriş merkezlerine 3 kilometre; belediye, metro ve Anadolu Caddesi’ne ise 1800 metre mesafede, Saklıvadi Gölet projesinin üst kısmında ormanın içinde yer alıyor.
Site özellikleri
- Yüzme havuzu.
- Yürüyüş parkurları.
- Basketbol, voleybol sahaları.
- Çocuk oyun parkları.
- Doğal orman ve gölet.
Bina özellikleri
- Her binada 2 adet çatı dubleks.- Blok girişleri ve merdiven sahanlıkları 1. sınıf ithal granit.- Blok giriş kapıları ferforje.- Her katta 2 daire.- Her blokta merkezi uydu anten ve diafon sistemi.
Konut özellikleri
- Tüm duvarlar saten alçı ve kartonpiyerli.- Banyo, mutfak, koridor ve balkonlar seramik.- Modüler sistem ve markalı hazır mutfak.- Tüm oda zeminleri laminant parke.- Daire giriş kapısı çelik kapı.
- Ebeveyn banyosu.- Normal banyo ve tuvalet.- Banyoda duş teknesi ve duşa kabin.- Banyolarda hilton lavabo.
- İç kapılar amerikan panel kapı.- Pencere ve balkon kapıları çift cam ve PVC malzeme.- Dairelerde kat kaloriferi ve doğalgaz tesisatı.
İnşaat teknikleri- Zemin etütleri yapılmış.
- Deprem yönetmeliğine uygun.
Yapımcının künyesi
Yapımcı Firma: DBM İnşaat
Kuruluş yılı: 2005
Genel müdür: Barış Öncü
Tel: (0232) 386 2676 – 386 5957
Web: http://www.saklivadievleri.com/
Son dönemde ABD'deki resesyon süreci hakkında yorum yapmaktan en az eski FED Başkanı Alan Greenspan kadar hoşlanan spekülatör milyarder yatırımcı Warren Buffet yine konuştu.
ABD'li Buffet bu kez subprime tipi mortgage piyasası yatırımlarından dolayı milyarlarca dolarlık zarara giren bankaların "ilahi adalet" ile karşı karşıya olduklarını söyledi. Forbes'un internet sitesinde yer alan habere göre Buffet bankaların zaten çoktandır kötüye giden karmaşık ve birbiri içine girmiş olan yatırım araçlarını satmak konusunda inat ettikleri, bu yüzden de göz göre göre kendilerini zarara soktukları yorumunda bulundu. Bankaların içine girdikleri durumu "ironi" olarak tanımlayan Buffet, subprime piyasasına dayalı yatırım araçlarını piyasaya pazarlayan bankaların şimdi çöküş yaşadığına ve piyasalardaki krizden en fazla etkilenen kesim olduğuna dikkat çekti.
'Kendi zehirlerini içiyorlar'"
Bu biraz ilahi adalet gibi, zehirli içeceği üretenler en sonunda kendi ürettikleri şeyi fazlasıyla içmek zorunda kaldılar" diyen Buffet bir yıl öncesine kadar piyasada "aptal para"nın kol gezdiğini, yaşanan krizin de "riskin yeniden fiyatlanması ve aptal paranın buharlaşması" olduğunu ifade etti. Buffet, dolardaki düşüşün ABD ekonomisinin dış ticaret açığını kapatamaması halinde daha da hızlanacağı yönünde uyarıda da bulundu. Dolardaki düşüşün arkasındaki en büyük sebebin dış ticaret açığı olduğunu söyleyen Buffet, yine de ABD ekonomisinin zamanla toparlanabileceğini vurguladı. Buffet'ın ünlü yatırım fonu Berkshire Hathaway de, kredi krizine ilişkin endişeleri azaltmaya yönelik olarak son dönemde FED'in gittiği faiz indirimleri sayesinde düşük maliyetli fonlama imkanı doğduğu yönünde açıklamalarda bulunmuştu. Buffet ayrıca FED'in faiz indirimleri sayesinde kredi sıkışıklığının şu an için geçerli olmadığını da söyledi.Milyarder yatırımcı Warren Buffet, subprime piyasasına dayalı yatırım araçlarını piyasaya pazarlayan bankaların şimdi çöküş yaşadığına dikkat çekti...
Kaynak: Referans Gazetesi
ABD’de yaşanan mortgage krizi sonrasında dünya piyasalarında başlayan dalga, ABD’li dev emlak pazarlamacılarını da Türkiye gibi ülkelere sürüklüyor.
Rusya’daki lüks tüketim fuarının bir benzerini geçtiğimiz yıl İstanbul’da düzenleyen JNR Fuarcılık, bu kez de aynı konsept ile dünyanın ve Türkiye’nin en lüks konutlarını Türkiye’de tanıtacak. Fuarda ABD’deki uluslararası üne sahip projelerden New York, Miami, Las Vegas, İngiliz Virgin Adaları, Dubai ile İsviçre’deki özel villalar da satışa sunulacak. 3-4 Mayıs tarihlerinde Hilton Convention Exibition Center’da yapılacak olan A Plus Gayrimenkul ve Finans Hizmetleri Fuarı’nda, milyonlarca dolarlık konutlarla birlikte, bu konutları almak isteyenler için finans kuruluşları da hazır bulunacak. İlk kez geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen A Plus Gayrimenkul Fuarı’nın, bu yılki en önemli destekçilerinden biri, Aşçıoğlu İnşaat Yönetim Kurulu ve İstanbul İnşaatçılar Derneği Başkanı Yaşar Aşçıoğlu. JNR Fuarcılık’ın İcra Kurulu Başkanlığını Saadet Ada ile birlikte yapan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın kızı Zeynep Özal, yaptıkları organizasyonlarla sektörde önemli bir kilometre taşı haline geldiklerini söyleyerek, "Gayrimenkul, 2008’de ön görülen yüzde 15-20 büyüme ile ülke ekonomisinde yine lokomotif olacak" dedi.
YABANCILAR DEVREDE: Geçtiğimiz yıl sektörel gelişim açısından büyük beklentiler içinde olmadıklarını o günlerde açıkladığını da hatırlatan Zeynep Özal, "Genel seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin yaşandığı riskli bir dönemden çıkıp ABD’de yaşanan ’mortgage krizi’ ile karşılaştık. Giderek aşağı trend gösteren krizin sona ermesi, mart-nisan dönemindeki ekonomik veriler, sektörel talebin belirlenmesinde rol oynayacaktır" dedi. İçinde bulunduğumuz yıl sonuna kadar tamamlanan 9.000 proje ile yaklaşık 30.000 kişinin yeni evlerine yerleşeceğini de sözlerine ekleyen Zeynep Özal, "Sektöre yabancı şirketlerin de yatırım amaçlı girmesiyle Türkiye’nin taşı toprağı altın hale geldi. Önümüzdeki aylarda faiz oranlarının biraz daha düşüş göstereceği, bunun da sektörel canlanmayı beraberinde getireceği ön görüsü giderek ağırlık kazanıyor. Zaten fuara gayrimenkul şirketlerinin yanı sıra banka ve finans kuruluşları da bu amaçla katılıyor" dedi.
Kaynak: Hürriyet
Helenium Sun’da 105, 135 ve 150 metrekarelik daireler 199 bin YTL ile 325 bin YTL arasında değişen fiyatlardan satılıyor
Başarır İnşaat tarafından İstanbul Kartal’da gerçekleştirilen Helenium Sun projesi 10 bin metrekare alan üzerine 5 blok ve 211 daireden oluşuyor. Projede daireler metrekare ve konumuna göre 199 bin YTL ile 325 bin YTL arasında değişen fiyatlardan satılıyor. Helenium Sun’da, 2+
Sahiplerine Eylül 2008 tarihinde teslim edilecek olan Helenium Sun’da konutlar özel kampanya ile 24 aya kadar vade farksız satın alınabiliyor. Ayrıca, Finansbank ile yapılan özel anlaşmayla toplam tutarın yüzde 75’i kredilendirilebiliyor. Güvenlik, konfor gibi yaşamın tüm gereksinimlerini içinde barındıran projenin yüzde 75’I yeşil alana ayrılmış durumda.
Site özellikleri
- Yüzde 75'i yeşil alan.
- Kapalı otopark.
- Fitness center
- Açık yüzme havuzu
- Süs havuzu
- Yürüyüş alanları.
- Voleybol ve basketbol sahası, tenis kortu
Bina özellikleri
- Çift asansör.
- 24 saat güvenlik
- Kapalı devre kamera sistemi
- Blok girişlerinde diafon ve dijital şifreleme
- Jeneratör.
- Yangın sensörleri.
- Isı ve ses yalıtımlı mantolama.
Daire özellikleri
- Oda ve salonda laminant parke.
- İthal mutfak ve banyo dolapları.
- 1. sınıf ıslak seramik.
- Kombi.
- Mutfaklarda ithal ankastre beyaz eşya.
- İnternet altyapısı, her daireye 3 harici telefon hattı.
- Merkezi uydu sistemi.
- Yatak odasında ebeveyn banyosu.
- Masif kapılar.
- Fransız balkon.
İnşaat teknikleri
- Zemin etütleri yapılmış.
- Radye temel, perde beton.
- 2000 uluslar arası bina yönetmeliğine uygun.
- Deprem yönetmeliğine uygun.
- C30 - C35 beton sınıfı.
- Nervürlü demir.
Referansları
- Helenium Park Evleri.
- Helenium Plaza.
Yapımcının künyesi
Yapımcı firma: Başarır İnşaat
Kuruluş yılı: 1995
Genel müdür: Alptekin Başarır
Tel: 0216 353 97 97
Web: www.heleniumsun.com
İstanbul'un, İstiklal Caddesi'nden sonra en gözde caddesi olan Bağdat Caddesi'nde kiralar ve emlak fiyatları son yıllarda baş döndürücü bir hızla yükseldi
Bağdat Caddesi, İstanbul’un cazibe merkezlerinin başında geliyor…Dokuz kilometre uzunluğundaki Bağdat Caddesi’nin bir ucu Kızıltoprak’ta bir diğer ucu ise Bostancı’ya kadar uzanıyor. Bağdat Caddesi'nin ismini, Dördüncü Murat döneminden alıyor. Bağdat'ı geri alabilmek için, sefere çıkan Osmanlı ordusu bu savaştan zaferle döndükten sonra, İstanbul'dan sefere çıkarken izlenen yol da “Bağdat Yolu” adı verildi.
Bağdat Caddesi'nin güzergahı, ilk olarak 1918’de oluşturuldu. Caddenin o dönemki güzergahı Kurbağalıdere ile Kızıltoprak arası olarak gösterildi. Cumhuriyet döneminde 1934’te ise, Kurbağalıdere’den başlayarak Bostancı Köprüsü'ne kadar uzanan hat Bağdat Caddesi ismini aldı. Günümüzde ise Bağdat Caddesi, Bostancı deniz otobüsü ve dolmuş durakları önünden başlayarak, Fenerbahçe Stadı'nın ilerisinde bulunan Bostancı Köprüsü’ne kadar uzanıyor.
Cumhuriyet döneminde gelişti
20’inci yüzyılın başında çoğunlukla İstanbul'da yaşayan levanten ailelerin ve Osmanlı'nın ileri gelen devlet adamlarının sahip oldukları bahçeli müstakil köşklerden oluşan bölge, Cumhuriyet’in ilanından sonra plajlarıyla sayfiye niteliğini korudu. 1930, 1940 ve 1950'li yıllar boyunca, Moda'dan Bostancı'ya uzanan hatta çok sayıda bahçeli villa inşa edildi. Bunlar, genellikle Cumhuriyet döneminin sonradan ekol olacak genç mimarlarına yaptırılan nitelikli konut projeleriydi.
1960'lı yıllarda, Bağdat Caddesi'ne bugün özelliğini veren çınarlar dikilirken, yeni çıkarılan imar kanunuyla, villalar yerlerini apartmanlara bırakmaya başladı.
Bağdat Caddesi’nin üzerinde eskiden konut ağırlıklı olarak kullanılan binalar günümüzde yerini ofis, mağaza ve banka şubelerine terk etmiş durumda. Günümüzde özellikle Suadiye'den başlayarak çevre yoluna kadar uzanan bölgede, mağazalar ve işyerleri yer alıyor. Türkiye'nin ve dünyanın birçok ünlü markasının Bağdat Caddesi'nde en az bir mağazası bulunuyor.
Kiralar yüzde 50 arttı
İşyerlerinin ve dükkanların fazlalığı ve çeşitliliği Bağdat Caddesi’ni bir cazibe merkezi haline getirmişdi. Bu denli tercih edilen bir bölge olması nedeniyle Bağdat Caddesi’ndeki kiralamalar ve satışlar açısından çok hareketli ve değerli bir emlak piyasası oluşturdu. Bağdat Caddesi’nde işyeri kiralarının geçen yıla oranla yüzde 50’den fazla arttığı ifade ediliyor.
İstanbul'un, İstiklal Caddesi'nden sonra en gözde caddesi olan Bağdat Caddesi'nde kiralar ve emlak fiyatları son yıllarda baş döndürücü bir hızla yükseldi.
Konut fiyatları, Bağdat Caddesi'nden sahil yoluna indikçe artarken, Fahrettin Kerim Gökay Caddesi’ne doğru çıktıkça düşüş göstermekte.
Hava parası 600 bin dolara çıkıyor
Caddenin en değerli yerinde adeta kiraların ve emlak fiyatlarının yanma yaklaşılmıyor. Üstelik kiralık iş yerlerinde 200 bin YTL ile 600 bin dolar arasında devir paraları (hava parası) gündeme geliyor.
Suadiye ışıklarda
Bağdat Caddesi’nin Suadiye-Erenköy arasındaki bölümünde dükkanların da ofis katlarının değerli olduğunu vurgulayan Hason bu konuda şu bilgileri veriyor:
“Cadde ile birkaç sokak içeride yüzde 40'a varan fiyat farkı var. 4 katlı binaları baz alırsanız, birinci ikinci katlar düzayak sayılmaya başladı. Birinci katta üst katlara nazaran 2-3 kat fazla kira alınır. Mesela Erenköy'de Beymen'in bulundu bölgede birinci katın kirası 5 bin dolar. Araya kat koyun, 4'üncü kat 2 bin dolar. Bağdat Caddesi'nde 100-
Boş arsa kalmadı
Şu anda boş arsa bulunmayan Bağdat Caddesi güzergahında, son dönemdeki yapılaşma, genellikle eskiyen ve çok yaşlanan yapıların yıkılarak yerine yeni binaların yapılması şeklinde gerçekleşiyor. Birçok prestijli inşaat firması, özellikle imar durumunun ve zemin yapısının elverişli olduğu bölgelerde, son derece cazip projelerle rezidans ve nitelikli konut üretimine başladı.
Son dönemde yapımına başlanan ve hâlâ devam eden nitelikli projelerden bazıları ise şöyle:
Sağlam Yapı Bostancı Konutları
Sağlam Yapı’nın Bostancı’da gerçekleştirdiği proje, Ali Nihat Tarlan Caddesi üzerinde yer alıyor.
1,5 dönüm arsa üzerine inşa edilen Bostancı Konutları, iki blokta toplam 24 bağımsız bölümden oluşuyor. Sitede bulunan daire büyüklükleri 115, 175,165 ve
Projede açık ve kapalı otopark bulunmakla beraber, sosyal tesis alanları olarak kapalı yüzme havuzu, fitness salonu, sauna ve çocuk oyun parkı gibi sosyal tesisler yer alıyor.
Bu ayın sonunda tamamlanması beklenen projede satış fiyatları 200 bin Euro ile 375 bin Euro arasında değişiyor. Yüzde 90’ının satışının gerçekleştirildiği projede şu anda satılık üç daire bulunuyor.
Bostancı City
Türkiye İmar Bankası T.A.Ş. Memur ve Müstahdemleri Yardım ve Emekli Sandığı Vakfı’nın mülk sahibi olduğu proje, sekiz blokta toplamda 214 daireden oluşuyor. Konutların 109 adedi, Türkiye İmar Bankası T.A.Ş. Memur ve Müstahdemleri Yardım ve Emekli Sandığı Vakfı’na, 105 adedi ise müteahhit firmaya ait. Müteahhit firmanın daireleri satacağı, mal sahibinin ise daireleri kiraya vereceği ifade ediliyor. Projede yen alan dairelerin büyüklüğü brüt 106 ile
Önümüzdeki mart ayında teslim edilmeye başlanması planlanan projede, satış fiyatları 200 bin ile 375 bin Euro arasında değişiyor. Projede satışların yüzde 80 oranında tamamlandığı belirtiliyor.
Suadiye Residence
Selimoğlu Group’un Suadiye’de Bağdat Caddesi’ne
Sağlam Yapı-Erenköy Projesi
Sağlam Yapı tarafından Erenköy’de inşa edilen proje 1,5 dönüm arsa üzerinde iki blokta 19 daireden oluşuyor. Projede yer alan daireler; 3+1 (
Teknik Yapı-Dilman Towers
Teknik Yapı tarafından Erenköy’de yapımına başlanan Dilman Towers, 12 dönüm arsa üzerine inşa ediliyor.
Dilman Towers 27 katlı iki kuleden oluşuyor.
248’er metrekarelik 104 daireden oluşan Dilman Towers, içinde Ethemefendi 36 restoranının da bulunduğu özel bir koru içinde yer alıyor. Daire satış fiyatlarının manzaralarına göre 765 bin ile 1 milyon 50 bin Euro arasında değiştiği projede satışların yüzde 50’sinin tamamlandığı belirtiliyor. Proje teslimi için ise Aralık 2008 tarihi verilmekte.
Taşyapı-Ethemefendi Projesi
Taşyapı İnşaat tarafından Erenköy’ün simgesi olan ve prestijli konutların yer aldığı Ethemefendi Caddesi üzerinde projelendirilen Ethemefendi Konutları, 4 bin
Projede, 7 katlı blokta 145 ve
Boklardaki normal dairelerin 575 bin dolar ile 750 bin dolar, çatı dubleksi olan dairelerin fiyatlarının ise 1 milyon dolar ile 1 milyon 250 bin dolar arasında olduğu belirtiliyor. Satışların yüzde 50’sinin tamamlan projedeki dairelerin bu aylarda sahiplerine teslim edileceği bilirtildi.
Çuhadaroğlu İnşaat Bağdat Caddesi Projesi
Çuhadaroğlu İnşaat, üst gelir grubu için Bağdat Caddesi’nde lüks konut projesi geliştiriyor. 17-18 katlı 60 daireli lüks konut proje çalışmaları devam ediyor. İnşa edilmesi planlanan konutların metrekare fiyatlarının 2 bin 500 ile 3 bin dolar seviyelerinde olacağı ifade edilmekte.
Taşyapı- Caddebostan Konutları
Taşyapı İnşaat’ın Caddebostan sahilde projelendirdiği Caddebostan Konutları, kapanmaz deniz manzaralı bir konumda, tek blokta toplam 3 ultra lüks daireden oluşuyor.
Proje, 450 metrekarelik bir bahçe dubleksi, 375 metrekarelik bir normal kat ve de 550 metrekarelik bir çatı katından oluşuyor. 2006 sonunda inşa edilmeye başlanan projenin, bu aylarda teslim edileceği belirtildi. Dairelerin metrekare satış fiyatları ise 3 bin 500 ile 5 bin dolar aralığında olduğu öğrenildi.
Sevgili Residence
Sevgili İnşaat tarafından Caddebostan’da yapımına başlanan Sevgili Residence, 5 bin
Aslı Öztürk /
Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Özince ve Aksigorta Genel Müdürü Yergin küresel dalgalanma ile ilgili beklentilerini açıkladı.
Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Ersin Özince, gündemdeki konulara ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Özince, ekonomideki küresel dalgalanmanın bankacılık sektörüne zarar verip, vermeyeceğine ilişkin soru üzerine, Türkiye'de bankacılık sektörünün bu dalgalanmadan etkilenmeyeceğini çeşitli şekillerde ifade ettiklerini söyledi.
Türkiye'de bankacılık sisteminin çok sade olduğunu, sanal bir takım işlemlerin söz konusu olmadığını anlatan Özince, şunları kaydetti:
''Görüldüğü gibi bizde ne mortgage krizi, ne de başka bir kriz var. Dünya ekonomisini etkileyecek boyutlara ulaşan gelişmeler var. Birincisi finansal sıkıntı, borsaları etkiliyor. İkincisi ABD'deki durgunlaşma dünya ekonomisini etkileyecek boyutta olabilir. Bunlardan dolayı Türkiye etkilenebilir ama Türkiye'de bankacılık sektörü en güçlü sektörlerden bir tanesi.
ABD'deki problemin tedbirini Türkiye'den almak söz konusu değil ama bizim bunun dışında da bankacılık sektörü olarak dünyanın en iyi standartlarında, yenilenmiş, yepyeni rektefiyeden çıkmış bir bankacılık sistemimiz var. Bizim endişe edecek bir durumumuz yok.''
Özince, kamuoyundaki faiz indirimine ilişkin beklentilerin hatırlatılması üzerine, ''Türkiye'de devlet iç borçlanması azaldıkça, devletin ve ülkenin kredi notu yükseldikçe faiz oranı düşecektir. Sandalı sallamazsak faiz düşer'' dedi.
''TEK YÖNTEM KREDİ KARTI DEĞİL''
Kredi kartı kullanımındaki artış ve bununla beraber yaşanan sıkıntılara ilişkin soruları da yanıtlayan Özince, geçen yıl alınan önlemlerle geçmiş dönemdeki sıkıntıların göreceli olarak azaldığını ifade etti.
Kredi kartı kullanıcılarına da uyarılarda bulunan Özince, ''Vatandaş da ayağını yorganına göre uzatmalı. Borçlanmanın tek yöntemi kredi kartı değil. Kartı olmayan insanlar da borçlanabiliyor. Veresiye, öteden beri toplumumuzda olan bir şey. Tefecilikte de insanlarımız maalesef çok yüksek faiz ödemek durumunda kalabiliyorlar. Hepimizin 'ayağını yorganına göre uzat' atasözüne uygun hareket etmemiz lazım'' diye konuştu.
AKSİGORTA GENEL MÜDÜRÜ YERGİN: ''2008'DE TÜRKİYE BİRÇOK ÜLKEDEN DAHA AVANTAJLI OLACAKTIR''
Aksigorta Genel Müdürü Ragıp Yergin, ''2008'de Türkiye global dalgalanmalardan tabii ki etkilenecektir, ama tahmin ediyorum birçok ülkeden daha avantajlı olacaktır'' dedi.
Yergin, 2007 yılının sektör açısından pek çok ilklerin yaşandığı bir yıl olduğunu belirterek, sigorta sektörünün, Türkiye'nin büyüme hızından 2,5 kat daha hızlı büyüdüğünü söyledi.
Kurlardaki düşüklükten dolayı sektörün büyümesinin yavaş görünebildiğini ifade eden Yergin, ''Çünkü işimizin bir kısmı kurlarla bağlantılı. Daha yıl sonu rakamları çıkmadı, ama Aksigorta'nın yine sektörden daha fazla büyüdüğünü tahmin ediyoruz. Bizim hedefimiz, sektörün büyümesinden daha hızlı büyümek ve karlılığımızı korumak. Son rakamları görmedik, ama 2007 yılında bu hedeflerimizi tutturduğumuzu düşünüyoruz'' diye konuştu.
Yergin, dünyadaki global olaylara ve bunun Türkiye'ye yansımasına bakıldığında, eğer Türkiye'nin büyüme hızı yavaşlamazsa, 2008'de de yine iyi bir yıl beklediklerini dile getirerek, şunları kaydetti:
''Sigorta sektörü normal koşullarda ufak dalgalanmalardan etkilenmiyor. 2006 Mayıs buna bir örnektir. 2006 Mayısta 3 aylık bir dalgalanma vardı. Sektöre etkisi çok sınırlı oldu. Ama 2008'de tüketici güveni, büyüme hızı eğer olumsuz etkilenmezse biz sektör açısından fazla bir etki beklemiyoruz. Ancak kalıcı bir yavaşlama, bir duraklamanın bize etkisi fazla olur. Buna da örnek 2001 yılıdır. Ama biz böyle bir şey beklemiyoruz. 2008'de Türkiye global dalgalanmalardan tabi ki etkilenecektir, ama tahmin ediyorum birçok ülkeden daha avantajlı olacaktır. Çünkü Türkiye'de dünyanın bu problemleri yok. Mortgage'lardan (tutsat), belli likidite sorunlarından bahsediyoruz, Türkiye'de bu sorunlar yok. Biz de çok uzun vade, sabit faizli taahhütler yok. Bankaların benzer pozisyonları yok. Böyle baktığınız zaman Türkiye'ye bir de yatırım cazibesi anlamında çok ciddi bir arz olduğunu görüyoruz. Türkiye batıda kendine yer bulamayan paraya da bir alternatif olabilir. Dolayısıyla bu krizden daha az etkilenerek çıkma ihtimali çok yüksektir.''
SEKTÖRE YABANCI İLGİSİ
Türkiye'de bankacılık sektörüne olduğu kadar sigortacılık sektörüne de büyük bir yabancı ilgisi olduğuna dikkati çeken Yergin, ''Bizim işimiz, dünyada çok hızlı büyümüyor. Ama sigorta sektörü, gelişmekte olan ülkelerde hızlı büyüyor'' dedi.
Yergin, dünyada büyüme hızı yüzde ''0'' olan sigorta sektörünün, Çin, Brezilya, Hindistan ve Türkiye gibi ülkelerde yüzde 10-15 büyüdüğüne işaret ederek, şöyle konuştu:
''Yabancılar açısından büyüme potansiyeli olan ülkelerden bir tanesi Türkiye. Türkiye dünyanın 17. büyük ekonomisi. Ama sigorta olarak bakarsanız bugünkü hacimlere 27., 28. sırada. Demek ki, ekonomiyle aynı yere gelmesi için 10-11 basamak çıkması gerekiyor. O da yine potansiyelin göstergesi. Böyle olunca yabancıların gelmesi gayet normal. Yabancıların Türkiye'deki sigorta sektöründeki payı yüzde 60'larda. Onlar da bu büyüyen pastadan pay almak istiyorlar. Herkesin bu oyunun içinde olma heyecanı var.''
Ragıp Yergin, gerçek anlamda yerli sermayeli şirket sayısına bakıldığında, şu anda 5-6 ismin sayılabileceğini ifade ederek, ''Biz de o alanda 2 önemli oyuncudan biriyiz. 2008'de de bu yerimizi daha da sağlamlaştırmayı planlıyoruz'' dedi.
Kaynak: Anadolu Ajansı
Mortgage piyasasındaki krizi önceden belirleyemeyen reyting kuruluşları yeni kararlar almaya hazırlanıyor.
ABD'de, yüksek riskli tutsat (mortgage) piyasasındaki krizi önceden belirleyemeyerek itibar kaybettikleri ileri sürülen uluslararası kredi derecelendirme (reyting) kuruluşları, yeni kararlar almaya hazırlanıyorlar.
Standard and Poor's'un bugün, yeni kararlara ilişkin bir açıklama yapması beklenirken, diğer reyting kuruluşlarının da benzer kararlar alması bekleniyor.
Yeni kararlar çerçevesinde, Standard and Poor's'un, bir şirkete ya da mali kuruluşa 5 yıl bakan bir analisti rotasyona tabi tutacağı belirtiliyor. Ayrıca, reyting kuruluşlarından ayrılarak, daha önce ilgilendikleri şirketlerde çalışmaya başlayan analistlerin, tarafsız davranacaklarına dair verdikleri taahhütleri uygulayıp uygulamadıkları yakından takip edilecek. Reyting kuruluşları, ABD'de başlayarak küresel ekonomiyi durgunluğa iten yüksek riskli tutsat (mortgage) piyasasındaki finansal kuruluşların kredi notlarını zamanında indirmemek ve yavaş davranmakla itham ediliyor.
Kaynak: Hürriyet
Yapı denetim kuruluşlarının denetleyebileceği toplam yapı inşaat alanı, 720 bin metrekareden 360 bin metrekareye indirildi..
Bayındırlık ve İskan Bakanlığının Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği, Resmi Gazetenin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle birlikte, 2001 yılında yayımlanan yönetmelik yürürlükten kalktı.
Yönetmelikte, "ilgili idarenin", "yapı denetim kuruluşunun", "denetçi, kontrol elemanı ve yardımcı kontrol elemanının", "proje müellifinin", "yapı sahibinin", "yapı müteahhidi ile şantiye şefinin", görev ve sorumluluklarına yer verildi.
Buna göre, ilgili idare tarafından yapı ruhsatı müracaatına esas olan ve ilgili yapı denetim kuruluşunun uygun görüş verdiği belgeler incelenerek, eksiklik veya yanlışlık bulunmuyorsa yapı ruhsatı düzenlenecek.
Yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni belgesini düzenleyen ilgili idare görevlileri, görevlerini gereği gibi yerine getirmemelerinden doğan her türlü yapı kusurundan ve böylece meydana gelen zararlardan dolayı, tabi oldukları mevzuat çerçevesinde sorumlu olacak.
Yapıda tespit edilen eksiklikler veya o yapıdan sorumlu bulunan denetçi mimar ve mühendis, kontrol veya yardımcı kontrol elemanlarının görevinden ayrılması gibi nedenlerle, yapı denetim kuruluşunun talebi üzerine ilgili idarece inşaat durdurulacak. Faaliyeti durdurulmuş inşaatta eksikliklerin giderilmesi durumunda, inşaatın devamına izin verilecek.
Şantiye şefi bulundurulacak
Yapı denetim kuruluşu, yapının inşa edileceği parseli ilgilendiren imar durumu belgesi, aplikasyon krokisi, tapu kaydı örneği, zemin etüdü raporu ile gerekli diğer belgelerin mevzuata uygun olup olmadığını kontrol ederek, kopyalarını dosyasında muhafaza edecek.Proje ve uygulama denetçisi mimar ve mühendisler tarafından, proje müelliflerince hazırlanan projelerin ihtisas alanlarındaki mevzuata uygunluğu, detay ve hesapların doğruluğu, asgari kriterlere uygunluğu ve proje müelliflerinin sicil durum belgelerinin varlığı denetlenecek. Varsa eksiklik ve hataların giderilmesi sağlanacak. Eksikliği ve hatası bulunmayan projeler, ilgili denetçi mimar ve denetçi mühendis tarafından onaylanacak.
Yapı ruhsatının alınmasının ardından, yapı denetim kuruluşunun ilgili denetçileri, yapı sahibi, yapı müteahhidi veya yapı müteahhidi adına şantiye şefi tarafından işyeri teslim tutanağı düzenlenerek, ilgili idarenin onayına sunulacak.
Gerçek kişiler ve kooperatifler de dahil olmak üzere, tüzel kişiler tarafından yaptırılan her türlü yapı inşası işinin bir yapı müteahhidi tarafından üstlenilmesi zorunlu olacak. Ayrıca yapım işleri yürütülen şantiyede, mühendis, mimar, teknik öğretmen veya tekniker diplomasına sahip olmak üzere bir şantiye şefinin bulundurulması mecbur tutulacak.
Yapı müteahhidi ve onu temsilen görevlendirilen şantiye şefi, yapım işlerindeki kusurlardan dolayı müteselsilen sorumlu tutulacak.
Denetim sınırı aşağıya çekildi
Yapı denetim kuruluşlarının ve laboratuvarların çalışma usul ve esasları çerçevesinde, yapı denetim kuruluşunun yetki sınırı yeniden belirlendi.Önceki yönetmelikte yapı denetim kuruluşlarının denetleyebileceği toplam yapı inşaat alanının 720 bin metrekareyi aşamayacağı belirtilmişti. Yeni düzenleme ile bu sınır 360 bin metrekaye çekildi. Yönetmelikte, teknik personelin denetim yetkisine ilişkin sınırlara ve teknik personelin yapı denetim kuruluşunda istihdam esaslarına yer verildi. "Yapı denetim komisyonunun çalışma usul ve esasları" ile "yapı denetimi hizmet sözleşmesiyle ilgili esasların" belirlendiği yönetmelikte, yapı denetimi hesabı ve hizmet bedelinin tespitine yönelik unsurlar da detaylarıyla yer aldı.
Yeni düzenlemeye uyum
Yönetmelikte yer alan geçici maddelerle de uyum sürecine ilişkin esaslar belirlendi.Buna göre, yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapı denetimi hizmet sözleşmeleri akdedilerek ruhsat müracaatı yapılmış işlere ait sözleşmeler, Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra da geçerli olacak.
Bugün itibariyle denetim sorumluluğu altında toplam 360 bin metrekarenin üzerinde denetim işi bulunan yapı denetim kuruluşlarının, sorumlulukları altındaki iş miktarı 360 bin metrekarenin altına düşünceye kadar yeni iş almalarına izin verilmeyecek.
Yapı denetim kuruluşlarının sorumluluğu altında bulunan ve belirlenmiş muhtelif fiziki seviyelerde olan işlerde, söz konusu fiziki seviyelere ait hakedişlerin ödenmiş olması kaydıyla Yapı Denetim Komisyonunca gerekli düzenlemeler, en geç 1 ay içinde tamamlanacak. Bu suretle, hakedişi ödenmiş seviye nispetinde inşaat alanı, yapı denetim kuruluşlarının sorumluluk alanından çıkarılacak.
Yapı Denetim Komisyonunun yapı denetimi izin belgesi, laboratuvar izin belgesi ve denetçi belgesi verilmesiyle ilgili iş ve işlemlerini yürütecek olan sekreterya, en geç 1 ay içinde Yapı Denetim Komisyonu tarafından oluşturulacak.
Geçiş süreci
Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce izin belgesi almış olan yapı denetim kuruluşları, asgari donanımı ve şartları en geç 3 ay içinde sağlayacak ve konuyla ilgili Bayındırlık ve İskan Müdürlüğüne yazılı olarak bilgi verecek.
Yürürlük tarihten önce şube aracılığıyla bir denetim hizmeti üstlenmiş olan yapı denetim kuruluşları, söz konusu işin sözleşmesine göre denetim hizmeti tamamlanana kadar o ildeki faaliyetini sürdürebilecek. Şube aracılığıyla bir başka ildeki tüm işlerini tamamlayan yapı denetim kuruluşlarının o ilde faaliyetine devam edebilmesi için yönetmelikte "şube aracılığıyla faaliyete yönelik" hükümlere uygun biçimde belge alması gerekecek.
Bu yönetmelik gereği kurulması öngörülen yapı denetimi çalışma birimlerinde görev alacak personel, Bakanlık uygun görüşü alınarak, ilgili Bayındırlık ve İskan Müdürlükleri tarafından en geç 1 ay içinde görevlendirilecek.
Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce alınmış denetçi mimar ve denetçi mühendislere ait belgeler, vize tarihine kadar geçerli olacak. Söz konusu belgelerin vizesi sırasında Yapı Denetim Komisyonu Başkanlığınca bu yönetmelik esasları doğrultusunda belge tanzim edilecek..
Türkiye'de artık konut almak isteyen vatandaşların yarısından fazlasının aklına, ilk önce Toplu Konut İdaresi (TOKİ) geliyor. Vatandaşların yüzde 70'ten fazlası TOKİ'yi "güvenilir" buluyor..
Verilen bilgiye göre, eski DİE Başkanı Mehmet Sıddık Ensari'nin de aralarında bulunduğu 8 uzmandan oluşan araştırma grubu tarafından yürütülen araştırma kapsamında, kır kent dengesi gözetilerek, AB'nin belirlediği kriterlere uygun hazırlanan bir plan çerçevesinde gerçekleştirildi.
Türkiye genelini temsil eden 21 il ve bu illere bağlı ilçelerde 2 bin 685 hane halkı reisi veya eşi ile yüzyüze görüşülerek yapılan araştırma sonuçlarına göre, katılımcıların yüzde 80,6'sı "imkanı olsa bugün ev alacak". Vatandaşların konut sahibi olmaya verdiği önemi gösteren bu oran, Güneydoğu Anadolu'da yüzde 85,9'a ulaşıyor.
Araştırma'nın amaçları, "TOKİ'nin dışardan görünen yüzünü daha iyi anlamak ve tanımlayabilmek, kamuoyundaki tanınabilirliğini değerlendirmek, güvenilirliğini ölçmek, müşteri memnuniyetini ve beğeni kriterlerini ölçümlemek, hedef kitleye nasıl ve ne şekilde ulaşması gerektiğini tespit etmek, benzer kurumlara kıyasla zayıf ve güçlü yönlerini belirlemek" olarak tanımlanırken, alınan sonuçlarla TOKİ'nin kurumsal itibar politikası ve hareket planının geliştirilmesi ve sağlıklı bir şekilde uygulanmasına katkıda bulunulması öngörülüyor.
Araştırma verilerine göre, katılımcıların yüzde 30,2'si kirada otururken, bunların yüzde 53,5'i aylık 201-500 YTL arasında kira ödüyor. Türkiye genelinde aynı evde oturma süresi ortalama 12 yıl olarak belirlenirken, katılımcıların yüzde 22,2'si, kiracıların ise yüzde 39,1'i, gelecek 5 yıl içinde oturduğu evden taşınmayı düşünüyor. Evden taşınmak isteyenler, taşınacakları konutun seçiminde ilk öncelikleri "kaliteli ve uygun fiyatlı konut olmasına" ve "ulaşım kolaylığı"na veriyor.
Dün Avrupa borsalarındaki sert düşüş enflasyon korkusundan çok büyümedeki yavaşlamanın daha belirgin olmasından kaynaklandığı için bugün Euro’nun yukarı yönlü düzeltmeleri sınırlı kalabilir.
ABD’den açıklanacak olan konut kredileri başvuruları ve üretkenlik verileri günün hareketini belirleyecek.
Bu iki veride artış gözlenirse bu durumda Dolar yükselmeye, yani Euro düşmeye devam edebilir. İstidamdaki gelişmelere bakıldığında üretkenlikte yükseliş görülmesi mümkün ancak konut kredileri talebinde ne olacağı az çok belli. Yani konut kredilerinde düşüş devam edebilir. Eğer bir sürpriz olur da konut kredilerinde yükseliş olursa o zaman Euro’nun bir miktar daha 1.4580’e doğru gerilemesini bekleyebiliriz.
Durgunluk petrolü vuruyor
ABD ve Avrupa’da durgunluk beklentileri artmaya devam ederken ve tabi borsalar da buna bağlı olarak düşmeye devam ederken petrol fiyatları baskı altında kalmaya devam ediyor. Buna bağlı olarak petrol stoklarındaki yükselişin de devam edeceğini tahmin eden piyasa stok verilerini beklerken dalgalı bir seans geçirebilir ama yukarı hareketler stok verileri açıklanana kadar sınırlı kalır.
Eğer stok verileri beklentilerin altında açıklanmaya başlarsa yükselişler yine de sınırlı kalır çünkü satış baskısı artan durgunluk beklentileriyle her gün daha da artıyor. Yani petrol neden olduğu durgunluk yüzünden bu sefer düşüyor. Bir diğer deyişle kendi kendini öldürüyor.
Altında düşüş sınırlı kalabilir
Dün Doların beklenmedik bir şekilde değer kazanması ve petroldeki düşüş altın fiyatlarının da gerilemesine neden oldu. Ancak Dolardaki gerilemenin nedenlerine inecek olursak bu daha çok Avrupa’daki stagnasyonist duruma bağlı olarak gerçekleşti.
Yani Dolar cephesinde bir gerileme yeniden görülecek olursa ve borsalar da satış baskısı altındayken altın fiyatlarının düşüşleri sınırlı kalabilir. BU nedenle 890 seviyesinin altından açığa satacak olursanız dikkat edin. Çünkü Doların olası düşüşü ve borsaların gerilemesi altının yeniden yukarı hareketlenmesine nende olabilir. Her zaman dediğim gibi bütün bunların asıl kilit noktası petrol piyasası olarak kalmaya devam ediyor.
Kaynak: Hürriyet
Kredi krizi ve ABD ekonomisindeki resesyon beklentileri nedeniyle bankaların yurtdışından finansman bulmakta zorlanabileceği söyleniyor. Artan finansman maliyetleri nedeniyle de içeride hem mevduat hem de kredi faizlerinde kısa vadede düşüş beklenmiyor.
Uluslararası piyasalarda yaşanan çalkantıya başlı olarak yurtdışı finansman olanaklarının azalması nedeniyle Türkiye'de mevduat ve kredi faizlerinde kısa vadede bir düşüş beklenmiyor. Yapı Kredi Stratejik Planlama ve Araştırma Bölümü Başkanı Ahmet Çimenoğlu, yurt dışından finansman imkanlarının geçtiğimiz yıllara göre daha kısıtlı olmasının, iç piyasadan kaynak arama ihtiyacını doğuracağını, bunun mevduat faiz oranlarının düşmesini zorlaştıracağını söyledi.
Mevduat faizlerinin geçtiğimiz yıl sonunda Merkez Bankası faizleri indirdiği halde düşmediğine dikkat çeken Çimenoğlu, bunda bankaların yıl sonu hacim hedefleri nedeniyle rekabetlerinin etkili olduğunu, faizlerini yüksek tutarak mevduat hedefini gerçekleştirmek istediklerini vurguladı.
Bu yılın başında sınırlı da olsa faizlerde bir düşüş görüldüğünü belirten Çimenoğlu, Merkez Bankası'nın bu yıl faizleri daha çok yılın ikinci yarısında, eylül-ekim ayında düşürmesini beklediklerini aktardı. Merkez Bankası'nın faiz indirimlerine ara vereceğini düşündüklerini belirten Çimenoğlu, şunları söyledi:
"Belki şubat ayında bir kez daha indirecek ve daha sonra ara verecek. O çerçevede bankalar da mevduat faizlerini pek de aşağıya çekmek istemeyecektir. Bu arada, yurt dışından finansman olanaklarının geçtiğimiz senelere göre daha kısıtlı olması, iç piyasadan kaynak arama ihtiyacını doğuracaktır. Önceden yurt dışında çok daha ucuza rahat borçlanılırdı. Şimdi yine borçlanılacak, ancak (içerden bulmasak da olur, dışardan nasıl olsa borçlanırız) gibi olmayacak. Kaynak temininde biraz daha içeriye bakılacak. Bu, mevduat faizlerinin düşmesini zorlaştıracak. O yüzden mevduat faizlerinde düşüş olur, ama sınırlı düşüş olur. Yükseliş olmasını şu an itibarıyla beklemiyoruz."
Ahmet Çimenoğlu, şu andaki verilere bakıldığında resmi olarak mevduat faiz oranlarının 15,5 civarında olduğuna işaret ederek, 2008 yılında bu seviyeleri koruyacağını ve yıl sonuna doğru bunun biraz altına inebileceğini kaydetti.
Risk primi henüz artmadı
Garanti Bankası Ekonomik Araştırmalar Birim Müdürü Ali İhsan Gelberi de YTL'de Merkez Bankası faiz oranlarına paralel değişiklikler olduğunu ve risk priminde bir farklılaşma gözlemlemediklerini ifade etti. ABD Doları'nda da düşen baz, yani FED faiz oranlarının etkisiyle nihai mevduat faiz oranlarında bir artış eğilimi gözlemlemediklerini belirten Gelberi, önümüzdeki dönemde, bugünden öngörülebilir bir likidite daralması beklemediklerini, bu bağlamda, yabancı para likiditesindeki gelişmelerin yurt dışındaki gelişmelerle paralel bir seyir izlemesini beklemek gerektiğini kaydetti. Sistemdeki YTL likiditesinin yeterli olduğuna işaret eden Gelberi, bu konuda bir sıkıntı yaşanması durumunda son kaynak sağlayıcı olarak Merkez Bankası'nın devreye gireceği beklentisinin piyasalara hakim olduğunu aktardı. Enflasyonda beklentilerin üzerinde rakamların çıkmasının, bankaların konut ve taşıt kredisi faizlerini belirlemede etkili olacağını ve bu konuda daha temkinli davranmaya iteceğini belirten Gelberi, sonuçta beklenenden yüksek gelen her enflasyon verisinin, piyasaların Merkez Bankası tarafından yapılması muhtemel faiz indirimi beklentisini azaltacağını belirtti. Bankacılıkta yükselen maliyetlerin kredi faizlerine yükseltici bir etki yapmamasının mümkün olmadığına dikkat çeken Gelberi, bunu yabancı para birimine dayalı işlemlerde şimdiden gözlemlemeye başladıklarını ifade etti.
Kredilerde büyüme sürecek
Akbank Bireysel Bankacılık Pazarlama Bölüm Başkanı Cem Muratoğlu ise 2008 yılının bankalar açısından taşıt, konut ve diğer bireysel kredilerde en az 2007 kadar büyüme projekte edildiği bir yıl olduğunu, ortalama yüzde 30 gibi bir büyüme hedefi bulunduğunu aktardı. Pazarda konut kredileri ve tüketici kredilerinde yüzde 40 civarında büyüme öngördüklerini, bu büyüme tahminlerinde henüz bir değişliklik olmadığını belirten Muratoğlu, "Şayet dünyadaki likidite sıkışması devam eder ve fiyatlamaları yukarı taşırsa, özellikle konut kredilerinin kısmen veya tamamen yurt dışı kaynaklar ile fonlanması nedeniyle etkilenmesi normal. Fiyatlarda en azından indirim olmayacaktır. Ancak bu gelişmelerin geçici olması halinde ise kademeli indirim ileride beklenebilir" dedi.
Türkiye'nin kendi dinamikleri olan bir ülke olarak tüketime dayalı kredi üretiminde büyümeyi kısmen de olsa devam ettireceğinin altını çizen Muratoğlu, Akbank olarak 2008 kredi hacmi hedefinde herhangi bir değişiklik yapmadıklarını, öngörüler doğrultusunda planları yürüttüklerini vurguladı.
Kredi krizi ve ABD ekonomisindeki resesyon beklentileri nedeniyle bankaların yurtdışından finansman bulmakta zorlanabileceği söyleniyor. Artan finansm...
Kaynak: Anadolu Ajansı
UBS, BNP ve Deutsche Bank, ABD'den gelen faiz indirimlerinin ardından Euro-dolar paritesinin falına baktı. 3 büyük banka da paritenin 1.35'e gerileyeceğini, doların % 9 değer kazanacağını öngördü.
1- KRİZ NEREDEN ÇIKTI?
ABD mortgage balonu neden şişti? Kredi pazarının krize girmesinden kimler sorumlu? 10 yıllık tatlı kazanç döneminde kim nasıl kâr elde etti? Kriz daha kötüye gidebilir mi?
2- DALGA NASIL YAYILDI?
ABD'nin sorunu gibi başlayan mortgage krizi nasıl oldu da dünya ekonomisini tehdit etmeye başladı? Globalleşen krizden hangi sektörler nasıl etkilendi?
3- TÜRKİYE ETKİLENİR Mİ?
Mortgage krizi ABD'de resesyona neden olur mu? Durgunluğa giren ABD ekonomisi dünyayı nasıl vurur? Türkiye küresel dalgalanma yaşanırsa krizden nasıl etkilenir?
ABD Merkez Bankası'nın (Fed) ocak ayında faiz oranlarını 1.25 puan indirerek faizleri yüzde 3'e çekmesi sonrasında döviz analistleri doların Euro karşısındaki değer kaybının sonuna gelindiğini bildirdi. Bloomberg'in haberine göre, dolardaki iki yıllık düşüş eğilimi ardından doların Euro karşısında yeniden yükselişe geçeceği belirtildi. Son iki yılda Euro'ya karşı yüzde 22 değer kaybeden ve 1.50 sent seviyelerine kadar tırmanan dolar, UBS ve BNP Paribas'nın hazırladığı raporlara göre, Euro'ya karşı 2008 yılında yüzde 9 değer kazanacak. Fed'in faiz indirimleriyle son 7 yılın en büyük para politikası gevşeme döneminin başladığına işaret edilen raporda, 2005 yılında Euro'ya karşı yüzde 12.6 oranında değer kazanan doların 2006 yılında yüzde 11.4, 2007 yılında ise yüzde 10.6 değer kaybettiğine işaret edildi. Deutsche Bank ise Avrupa Bölgesi'nde beklenenin altında bir büyüme gerçekleşeceğini ve doların Euro karşısında yüzde 8 değer kazanacağını öngördü.
'UZUN DÖNEMLİ RESESYON OLMAZ'
Uzmanlar, piyasalarda artık doların düşüşüne işlem yapanların sayısının azaldığına dikkat çekerek, Fed'in keskin faiz indirimleri ile uzun dönemli bir resesyonun engelendiğini ve yılın ikinci yarısından itibaren ekonomik canlanmanın beklendiğini söyledi. 2007 yılının ikinci yarısı için 31 döviz kuru analizi arasından en iyi tahmini gerçekleştiren BNP Paribas, doların Euro karşısında değer kazanarak, Euro -dolar paritesinin yılsonunda 1.36 sent seviyelerine gerileyeceğini öngördü. İşviçreli UBS'nin yıl sonu dolar tahmini ise 1.35 sent. Döviz kuru analizlerinde doların yıl sonun da ortalama yüzde 5.4 oranında artışla Euro karşısında 1.40 seviyelerinde olacağı belirtiliyor. 2009 yılında da doların değerleneceğini öngören uzmanlar, doların yüzde 6'lık değer artışı ile Euro-dolar paritesinin 1.32 sent seviyelerine gerileyeceğini tahmin ediyor.
2001'DE % 10 DEĞERLENMİŞTİ
Bu arada Merill Lynch Kuzey Amerika Başekonomisti David Rosenborg ise ABD'nin 1980 yılından beri en kötü durgunluk dönemine girdiğini belirterek, doların hızlı değer kaybının devam edeceğini öngördü. Rosenborg'a göre, dolar, Euro karşısında mart ayı sonlarında 1.57 sente kadar gerileyecek ve yıl sonunda 1.48 sent seviyelerinde denge bulacak. ABD Merkez Bankası, 2001 yılında da ilk altı ayda faizleri indirerek, Avrupa Merkez Bankası faiz oranlarının altına çekmiş ve dolar Euro karşısında yüzde 10 değer kazanmıştı.
Kaynak: Sabah
Kısa süre önce temelleri atılan Çayırova Konaklarında'nda daire fiyatları 99 bin 600 YTL ile 124 bin 600 YTL araında değişiyor. Sitenin 2 yıl içinde tamamlanması planlanıyor
Yenilmez İnşaat'ın İzmit Çayırova'da yapımına başladığı Çayırova Konakları'nda 90 ve 95 metrekarelik 2+1 daireler 99 bin 600 YTL, 118 metrekarelik 3+1 daireler ise 124 bin 600 YTL'den satılıyor. 36 ay faizsiz taksit imkanı sunular daireler için peşin alımlarda yüzde 5 indirim uygulanıyor. Daireler ayrıca uzun vadeli konut kredisiyle de alınabiliyor. Sitenin Aralık 2009'da tamamlanması planlanıyor.
8 bin metrekare arsa üzerinde, 7 blokta 164 daireden oluşan Çayırova Konakları'nda toplam alanın yüzde 50'si yeşil alan ve sosyal tesislere ayrılıyor. Ortak alanlarında açık yüzme havuzu, dinlenme ve çocuk oyun alanları ile fitnes salonu ve saunası bulunan bir sosyal tesis yer alıyor.
İstanbul'a yakınlığıyla dikkat çeken ve her geçen gün daha fazla İstanbullunun konut edindiği Çayırova'da Şişli'ye 47, Boğaziçi Köprüsü'ne 37, Pendik Denizotobüsü İskelesi'ne 14, Kadıköy'e ise
Site özellikleri
- Açık ve kapalı otopark.
- Yüzme havuzu.
- Dinlenme ve çocuk oyun alanlar.
- Fitness, sauna ve sosyal tesis alanları.
- 24 saat güvenlik.
Daire özellikleri
- Doğalgaz kombi ısıtma sistemi.
- MDF mutfak dolapları.
- Ebeveyn banyosu.
- Çelik dış kapılar, ahşap iç kapılar.
- Islak zeminler seramik.
- Salon ve odalar lamine parke.
- Tüm iç mekanlar saten boyadır.
- PVC doğrama.
Bina özellikleri
- Her blokta asansör ve iki adet yangın merdiveni.
- Su deposu ve hidrafor.
- Jeneratör.
- Görüntülü diyafon sistemi.
İnşaat teknikleri
- Radye temel.
- C30 sınıfı hazır beton.
- dış cephelerde mantolama.
Yapımcının künyesi
Yapımcı firma: Yenilmez inşaat.
Sahibi: Kazım Yenilmez.
Kuruluş yılı: 1968
Türkiye’de artık konut almak isteyen vatandaşların yarısından fazlasının aklına, ilk önce Toplu Konut İdaresi (TOKİ) geliyor. Vatandaşların yüzde 70’ten fazlası TOKİ’yi "güvenilir" buluyor
TOKİ, "dışardan görünen yüzünü daha iyi anlamak ve tanımlayabilmek, kamuoyundaki tanınabilirliğini değerlendirmek, güvenilirliğini ölçmek" amacıyla, bir araştırma şirketine, "Bilinirlik, Güvenilirlik ve Marka İmajı Araştırması" yaptırdı. Türkiye genelini temsil eden 21 il ve bu illere bağlı ilçelerde 2 bin 685 hane halkı reisi veya eşi ile yüzyüze görüşülerek yapılan araştırma sonuçlarına göre, katılımcıların yüzde 80,6’sı "imkanı olsa bugün ev alacak". Vatandaşların konut sahibi olmaya verdiği önemi gösteren bu oran, Güneydoğu Anadolu’da yüzde 85,9’a ulaşıyor.
Araştırma verilerine göre, katılımcıların yüzde 30,2’si kirada otururken, bunların yüzde 53,5’i aylık 201-500 YTL arasında kira ödüyor. Türkiye genelinde aynı evde oturma süresi ortalama 12 yıl olarak belirlenirken, katılımcıların yüzde 22,2’si, kiracıların ise yüzde 39,1’i, gelecek 5 yıl içinde oturduğu evden taşınmayı düşünüyor. Evden taşınmak isteyenler, taşınacakları konutun seçiminde ilk öncelikleri "kaliteli ve uygun fiyatlı konut olmasına" ve "ulaşım kolaylığı"na veriyor.
Konut alımında ilk öncelik TOKİ’de
Konut satın alma eğilimleri konusunda yapılan belirlemeye göre, katılımcıların konut satın alma isteği çok fazla ama bu konuda girişim yapanların sayısı oldukça az. Girişimde bulunanların yarısından fazlası ise TOKİ’ye tercih ediyor. Verilere göre, geçen yıl 3 yıl içinde, katılımcıların sadece yüzde 13,7’si konut satın alma/yaptırma girişiminde bulunurken, bunlardan sadece yüzde 4,2’si "bir inşaat şirketinden/kuruluşundan yeni daire almak" için gitti. Yeni daire almak isteyenlerin yüzde 68,8’inin ise TOKİ’yi tercih ettiği belirlendi. Satın alma girişiminde bulunanların yüzde 33,3’ü TOKİ’den konut alırken, yüzde 57,1’isinin konut alma girişimi olumsuz sonuçlanmış.
Katılımcıların yüzde 26,9’u, gelecek 3 yıl içinde konut almak/yaptırmak istiyor. Bunların yüzde 10,6’sı yeni daire almak isterken, yeni daire almak isteyenlerin yüzde 71,6’sı öncelikle TOKİ’yi tercih edeceklerini bildirdi. Yeni daire almak isteyenlerin şirket tercihinde, "güçlü ve saygın bir şirket olması, bütçeye uygun konut üretilmesi" öncelikli tercih nedenleri olarak belirtilirken, "devlet kuruluşu olması" tercihte 3’üncü neden olarak yer aldı.
‘İmkanım olsa bugün ev alırım’
Araştırmaya katılanların yüzde 80,6’sı, "imkanı olsa bugün ev alacağını" bildirdi. İmkanı olsa bugün konut satın almak isteyenlerin yüzde 75,9’u TOKİ’ye güveniyor. Konut tercihine ilişkin yapılan değerlendirmede, katılımcıların büyük bölümünün "büyüklüğü 101-
Aylık hane halkı geliri 3 bin 500 YTL’nin üzerinde olanlar, 125 bin YTL’lik konutu alabileceğini beyan ederken, Erzurum, Bingöl gibi illerdeki katılımcılar, konut bedelinin 50 bin YTL’nin altında olmasını istiyor. Konut almak isteyenlerin yüzde 80’den fazlası, konutta kendisi oturmak istiyor.
‘Uygun fiyatla kira öder gibi ev sahibi olmak’
Araştırmaya katılanların yüzde 71,1, hiç bir hatırlatma yapmadan konut alanında TOKİ’nin adını verdi. "TOKİ’yi bilip bilmediği" sorulanlarla birlikte TOKİ’yi tanıyanların oranı yüzde 94,2 çıktı. TOKİ’yi bilen ve daha önceden duymuş olan katılımcıların yüzde 74’ü, idareyi güvenilir bir kuruluş olarak görüyor. Olanağı olsa bugün konut alacaklarda bu oran yüzde 75,9. TOKİ denilince katılımcıların ilk aklına "uygun fiyatla kira öder gibi ev sahibi olmak, devlet uruluşu olması" geliyor.
Alt gelirdekiler fiyatları pahalı buluyor
Araştırmanın değerlendirme bölümünde, "güvenilirlik, kalite ve konut satın alma olasılığı" açısından TOKİ’nin benzer kuruluşlara göre en yüksek ortalama puanı aldığı vurgulanırken, konut satın alma olasılığı olanların, "uygun fiyat, sözünü yerine getirme/güvenilirlik, devlet güvencesi" gibi gerekçeler gösterdiği kaydedildi. Konut alma olasılığı olmayanlar ise "TOKİ’nin pahalı, yüksek fiyatla konut ürettiğini" veya "konuta ihtiyacı olmadığını" ifade etti.
Konut fiyatını pahalı bulanların yüzde 43,8’inin alg gelir grubunda olduğu, Ankara, İstanbul gibi metropol kentlerde bulundukları belirlendi. Alt-orta gelir gurubundakilerin yüzde 43,9’u TOKİ’nin konut fiyatlarını uygun buldu.
Önce tanıdıklardan bilgi alınıyor
