Emlak Broker - Mortgage Broker


Konut Kredisi Mortgage Kredi Faizi Emlak Piyasası Gayrimenkul Sektörü Haberler Makaleler Tavsiyeler Barındıran Kaynak Platform.Artık sitemize www.emlakbroker.com adresinden de ulaşabilirsiniz.

Bir Yalının Fiyatını Belirliyen Temel Kriterler

Etiketler: | 0 yorum

ıstanbul Boğazı'nın Avrupa ve Anadolu Yakasında yer alan ve tarihi özelliği olan yalıların fiyatı altı yıl öncesine göre yüzde yüz artış gösterdi.Yalıların fiyatları özelliğine göre 2 milyon 500 bin dolardan başlayıp 100 milyon dolara kadar çıkabiliyor. Ne var ki;her yıl ortalama yaklaşık 16 yalının satışa çıkarıldığı boğaz hayatında,bu yalıların ancak biri ikisi satılıyor..Bizde Sizin için Bir yalının fiyatını belirliyen kriterleri yazdık :

  1. Sahibinin kim olduğu
  2. Yalının işlevsel özellikleri (Yaşama Uygun Olup Olmadığı)
  3. Nerede olduğu ve konumu
  4. Cephesinin kaç metre kare olduğu
  5. Kullanım alanı
  6. Bahçe kullanımı ve rıhtım metre karesi
  7. Oturum alanını metre karesi
  8. Yan binalara uzaklığı
  9. Denize bakan salon ve odaların pencerelerinin büyüklüğü
  10. Otoparkının olup Olmadığı
  11. Komşularının kim olduğu
  12. Denizin akıntı Duırumu (Çöp toplanma ve kirlenme ... gibi)
  13. Yalının önündeki su derinliği ( Derinlik ne kadar fazlaysa o kadar iyi )
  14. Yalının boğazdan geçen gemilerin rotası üzerinde bulunup bulunmaması
  15. (Olası kazalara karşı yalının zarar görmemesi açısından)
  16. Restorasyon geçirip geçirmediği

Bu bilgileri kullanmak istiyorsanız lütfen emlakbroker.blogspot.com adresine kaynağın altında link veriniz..

"Herkesi ev sahibi yapmadan gitmem"

Etiketler: | 0 yorum

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Hadımköy Konutları'nın 2. Etap satışlarının başlatıldığı törende, "İstanbul'da herkesi konut sahibi yapmadan gitmeyeceğiz" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bağlı şirketlerinden Konut İmar Plan Turizm Ulaşım Sanayi ve Ticaret A. Ş'nin (KİPTAŞ) inşa ettiği Hadımköy Konutları 2. Etap satışları başladı. 2 bin 150 konutun satışa sunulduğu projede taksitler 18 ay sonra, konut sahibi evini taşınınca ödenmeye başlıyor. Projeye ilişkin bilgi veren İBB Başkanı Kadir Topbaş, kentteki pek çok yaşam alanının kentsel dönüşüm için ele alındığına da işaret ederek, bazı siyasilerin kendilerini, "bazı insanları mağdur ve birilerini zengin etme derdine düşmüş" gibi gösterdiğini, bunun gerçeği yansıtmadığını, amaçlarının herkesi ev sahibi yapmak olduğunu kaydetti.

"İstanbul'da herkesi konut sahibi yapmadan gitmeyeceğiz" diyen Topbaş, bugüne kadar 43 bin 600 konut yaptıklarını, bu dönem bunu 50 bine çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.

Taksitler eve taşınınca

Topbaş, KİPTAŞ'ın özellikle dar gelirlileri konut sahibi yapmak istediğine işaret ederek, kendilerine gelen pek çok talebi değerlendirdiklerini, bugün satışa çıkan 2 bin 150 konut için 18 ay sonra, evini taşıdıktan sonra krediyi ödeme kolaylığı da sağladıklarını anlattı. KİPTAŞ'ın konut alanında ciddi bir marka haline geldiğini belirten Topbaş, KİPTAŞ konutlarının daha proje halindeyken satışınıngerçekleştiğini ifade etti.

Hadımköy Konutları 2. Etap'ta yapılacak 2 bin 150 konuttan giriş katlarındaki 40 tanesini özürlüler için ayırdıklarını anlatan Topbaş, başvuran özürlülerin kuraya tâbi olmayacaklarını söyledi. Topbaş, 75 metrekare olan konutların 55 bin YTL'den satışa sunulduğunu, ayda 397 YTL ödenerek 120 ayda kira öder gibi geri ödemenin yapılacağını anlattı.

Bir yıl İstanbul'da oturma şartı

KİPTAŞ tarafından yapılan ve geçtiğimiz gün satışa sunulan Hadımköy Konutları 2. Etap'ta sosyal proje kapsamında satışa sunulan 75 metrekare daireler için bir yıl İstanbul'da oturma ve hiç evi olmama şartı aranıyor. Evlerin 40 adet giriş kat dairesi, engelliler için özel olarak hazırlanacak. Hadımköy Konutları 2. Etap'ta 75, 95 ve 125 metrekare olmak üzere 2 bin 150 konut, 0,82 faiz oranı ile 397 YTL'den başlayan taksitlerle 120 aya kadar vadeyle satılıyor.

Kayıt süresi 8 Şubat'ta doluyor

Satış için kayıtlar, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Saraçhane'deki binası ve Hadımköy Belediyesinde yapılıyor. Son başvuru süresi 8 Şubat 2008 olan konutların satış fiyatı ise büyüklüklerine göre 55, 80 ve 120 bin YTL olarak belirlendi.

Ticari Gayrimenkulde Sınır Ötesi Yatırımlar İçin Doğru Zaman

Etiketler: | 0 yorum

Financial Times

İngiltere ve Amerika, gayrimenkul yatırımlarının sadece konutla kısıtlı kalmaması gerektiğini 2007’de yaşanan krizle acı bir şekilde öğrendi. Artık portföylerin konum ve tür olarak çeşitlendirilerek dengeli bir şekilde oluşturulması gerekiyor.

İngiltere ve Amerika’da işlem hacimlerinin azalmakta olduğunu gözlemliyoruz. Bu ülkelerde 2007 yılında ticari binaların fiyatları %10 oranında düşerken gayrimenkul yatırım ortaklıkları (GYO) %20 değer kaybetti. 2008 yılının başında İngiltere’de GYO’ların değer kaybı -%38 olarak gerçekleşti.

Bununla birlikte, bu ifadeler büyük resmin sadece bir kısmını tarif ediyor. Genel duruma bakıldığında hisse, tahvil ve özel sermaye piyasalarının gelişmesiyle uluslararası yatırımlarda ticari gayrimenkullerin ön plana çıkmaya başladığı görülüyor. Amerika ve İngiltere düşüşlerle uğraşırken Latin Amerika, Asya ve Doğu Avrupa ülkeleri yükselişe geçti. Bu bölgelerdeki ticari gayrimenkul çeşitliliği ve yükselişler, sub-prime krizinin dünya şehirlerini aynı seviyede etkilemediğini gösteriyor.

Avustralya, Brezilya, Kanada ve Rusya gibi ülkeler zengin emtia ekonomileriyle desteklenen sağlam piyasa temellerinin meyvelerini toplarken; Türkiye, Çin, Hindistan ve Meksika hızlı şehirleşmenin ve orta sınıfın alım gücünün artmasının avantajlarını taşıyor.

Bu ülkelerde, insanlar iş hayatına atılır atılmaz (yeni ofis binalarında), ilk arabalarını edinerek alışveriş yapmaya gidiyor. Alışveriş merkezleri için stoklanacak ürünler modern depolama alanları gerektiriyor. Bu pazarlara seyahat edecek yabancı iş adamları kalacak otel odalarına ihtiyaç duyuyor. Söz konusu işleyiş kapsamındaki talepler yüksek kar sağlayan ticari gayrimenkul pazarlarının oluşmasıyla sonuçlanıyor.

İngiltere ve Amerika gayrimenkul yatırımlarının sadece konutla kısıtlı kalmaması gerektiğini 2007’de yaşanan krizle acı bir şekilde öğrendi. Neyse ki dünyanın en geniş ve en şeffaf bu iki pazarı önlemleri uygulamaya sokup tekrar yola koyulacak kapasiteye sahip.

Sorunlar ve fırsatlar

Uluslararası gayrimenkul yatırımlarının yer ve tür açılarından çeşitlenmesi için halen beklemek gerekebilir. Hindistan ve Çin’in büyük şehirlerinin gelişmesi 5 ila 10 yıl vakit alabilir. Gelişmekte olan pazarlarda ise gayrimenkul yatırımlarının düzenlenmesi için kapsamlı çalışmalar gerçekleştirilmeli.

Yabancı sermayeye kapılarını yeni açan pazarlarda göze çarpan en büyük sorun bu pazarların yeterince şeffaf olmaması. Asya-Pasifik bölgesindeki en “yatırımcı dostu” pazarlar ise şu anda Hong Kong, Singapur, Seul, Sydney ve Tokyo olarak sıralanıyor.

Uluslararası gayrimenkul portföylerinin, tedbirli bir yaklaşımla dengeli şekilde oluşturulması gerekiyor. Portföylerde sadece gelişmekte olan pazarların yanında Avustralya, Almanya, Japonya ve İskandinav ülkeleri gibi olgunluğa erişmiş bölgelere de yer verilmeli.

Uluslararası pazarlar günümüzde çok daha şeffaf ve sınır ötesi sermayeye her zamankinden daha çok açık. 2008 yılı, ticari gayrimenkulle uluslararası bir yaklaşımla yönelmek için doğru bir zaman.
LaSalle Yatırım Yönetimi, Küresel Strateji Uzmanı Jacques Gordon

Türk Borçlar Kanunu Tasarısı, kiracı-ev sahibi ilişkisi konusunda önemli yenilikler getiriyor

Etiketler: | 0 yorum

Kira bedellerinde yapılacak artışlar, bir önceki yılın üretici fiyat endeksini (ÜFE) geçemeyecek. Konut ve işyeri kiralarında depozite, 3 aylık kira bedelini aşamayacak.
Dövizle yapılan kira kontratlarında, 5 yıldan önce artış yapılamayacak. Komşulara gerekli saygıyı göstermeyen kiracının sözleşmesi iptal edilecekTBMM Başkanlığına sunulan Türk Borçlar Kanunu Tasarısına göre, mal sahibi, kiralık yeri kararlaştırılan tarihte, sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmekle yükümlü olacak. Kiralık yerle ilgili zorunlu sigorta, vergi ve benzeri yükümlülükleri mal sahibi karşılayacak. Kiralanan yer sonradan ayıplı duruma gelirse kiracı, mal sahibinden ayıpların giderilmesini, kira bedelinden ayıpla orantılı bir indirim yapılmasını ya da zararının giderilmesini isteyebilecek. Önemli ayıp durumunda kiracının sözleşmeyi fesih hakkı saklı olacak.Kiracı, mal sahibinden kiralanan yerle ilgili ayıbın uygun bir sürede giderilmesini isteyebilecek. Bu sürede ayıp giderilmezse kiracı bu ayıbı mal sahibi adına gidertebilecek ve bundan doğan alacağını kira bedelinden kesebilecek.

Kira artışına ve depozitoya sınırlama
Kira sözleşmelerinde kira bedelinin belirlenmesi dışında, kiracı aleyhine değişiklik yapılamayacak. Tasarıya göre kira bedelleri, bir önceki yılda gerçekleşen üretici fiyat endeksindeki (ÜFE) artış oranını geçmemek koşuluyla artırılabilecek. Bu kural bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanacak.Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılmamışsa, kira bedeli, bir önceki kira yılının üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla hakim tarafından, kiralananın durumu gözönüne alınarak hakkaniyete göre belirlenecek. Kira bedeli yabancı bir para birimiyle belirlenmişse, 5 yıl geçmedikçe kira bedelinde değişiklik yapılamayacak. Bu süre geçtikten sonra kira bedelinin belirlenmesinde, yabancı paranın değerindeki değişiklikler de dikkate alınarak emsal kira bedellerine göre güncelleme yapılacak.Konut ve çatılı işyerlerinde, mal sahibine verilen depozito miktarı, 3 aylık kira bedelini aşamayacak. Güvence olarak para verilmesi kararlaştırılmışsa kiracı, mal sahibinin onayı olmaksızın çekilmemek üzere, parayı vadeli bir tasarruf hesabına yatıracak. Güvence senetleri ise bankaya depo edilecek. Banka güvenceleri ancak, iki tarafın rızasıyla veya kesinleşmiş bir mahkeme kararı ya da icra kararına dayanarak geri verebilecek.

Sözleşme uzatımı
Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, süre bitiminden en az 15 gün önce bildirimde bulunmadığı takdirde sözleşme aynı koşullarla 1 yıl uzatılmış sayılacak. Mal sahibi, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremeyecek.Sözleşmenin imzalanmasından sonra kiralanan yer herhangi bir nedenle el değiştirirse, yeni malik kira sözleşmesinin tarafı olacak. Kiralanan yerin el değiştirmesiyle ilgili hükümler, kıyas yoluyla uygulanacak. Kiracı, aksine sözleşme olmadıkça, kira bedelini ve gerekiyorsa yan giderleri, her ayın sonunda ve en geç kira süresinin bitiminde ödeyecek. Kiracı, kiralanan yerin tesliminden sonra hemen ödenmesi gereken kira bedelini veya yan gideri ödemezse, mal sahibi yazılı olarak bir süre verecek. Bu süre içinde de ödenmezse mal sahibi, sözleşmeyi feshedeceğini kiracıya bildirecek.Kiracıya verilecek süre en az 10 gün, konut ve işyeri kiralarında ise en az 30 gün olacak. Süre, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlayacak.

Komşuya saygı
Kiracı, kiralanan yeri sözleşmeye uygun olarak özenle kullanacak ve komşulara gerekli saygıyı gösterecek. Kiracının bu yükümlülüğüne aykırı davranması durumunda ev sahibi otuz gün süre vererek durumunu düzeltmesi için ihtarda bulunacak. Ancak, kiracının davranışları komşular tarafından çekilmez hale gelirse, ev sahibi yazılı bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilecek.Kiracı, kiralanan yerin olağan kullanımı için gerekli temizlik ve bakım giderlerini ödemekle yükümlü olacak. Mal sahibi, konut veya işyerinde kira sözleşmesinin feshini gerektirmeyen yenilik ve değişiklikler yapabilecek.Kiracı, ev sahibinin rızasıyla konut veya işyerinde değişiklikler yapabilecek. Yazılı olarak kararlaştırılmadıkça, mal sahibi eski haline getirilmesini isteyemeyecek.Kiracı, mal sahibinin yazılı rızasını almadıkça kira ilişkisini başkasına devredemeyecek. Fakat mal sahibi, işyeri kiralarında haklı bir sebep olmadıkça bu rızayı vermekten kaçınamayacak.

Sözleşme feshi
Kiracı, sözleşmenin bitiş süresinden önce kiralanan yeri geri vermesi durumunda, kira sözleşmesinden doğan borçları makul bir süre ödemeye devam edecek. Yeni bir kiracı bulunması durumunda, kiracının kira sözleşmesinden doğan borçları sona erecek. Kiracının ölmesi durumunda mirasçıları, yasal fesih bildirim süresine uyarak en yakın fesih dönemi sonu için sözleşmeyi iptal edebilecek.Kiracı, kiralanan yeri ne durumda teslim almışsa, kira sözleşmesinin bitiminde o durumda yeri geri vermekle yükümlü olacak. Ancak, kiracı sözleşmeye uygun kullanım dolayısıyla kiralananda meydana gelen eskimelerden ve bozulmalardan sorumlu olmayacak. Mal sahibi, kiracının sorumlu olduğu eksiklikleri ve ayıpları hemen yazılı olarak bildirecek.Kiracı, sözleşmede aksi öngörülmedikçe ısıtma, aydınlatma ve su gibi kullanma giderlerini karşılayacak. Kiracı ayrıca istemesi durumunda bu faturaların bir örneğini mal sahibine verecek.

Tahliyede eş rızası aranacak
Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemeyecek. Bu rızanın alınması mümkün olmazsa veya eş haklı sebep olmaksızın rızasını vermekten kaçınırsa kiracı, hakimden bu konuda bir karar vermesini isteyebilecek.Mal sahibi, bakmakla yükümlü olduğu kişiler için konut ya da işyeri gereksinimi olması durumunda, kiralanan yerin inşası ve imarı amacıyla esaslı onarım, genişletme ya da değiştirme durumunda 1 ay içinde açacağı davayla sözleşmeyi sona erdirebilecek.Mal sahibi, bu gerekçelerle kiracıyı çıkartması durumunda, kiralık yerini 3 yıl süreyle başka bir kiracıya veremeyecek. Yeniden inşa veya imar amacıyla boşalttırılan yerler de eski haliyle, haklı bir sebep olmaksızın aradan üç yıl geçmedikçe başkasına kiralanamayacak. Yeniden inşa ve imarı gerçekleştirilen taşınmazlarda, eski kiracalar, öncelik hakkına sahip olacak. Bu hak, mal sahibinin yapacağı yazılı bildirimi izleyen bir ay içinde kullanılması gerekecek. Bu öncelik hakkı sona erdirilmedikçe, konut veya işyeri 3 yıl süreyle başkasına kiralanamayacak. Bu hükümlere aykırı davranan ev sahipleri, eski kiracısına son kira yılında ödenmiş olan bir yıllık kira bedelinden az olmamak üzere tazminat ödemekle yükümlü olacak..

Kaynak: Hürriyet

Kodal: 2009 ve sonrasını olumlu görüyoruz

Etiketler: | 0 yorum

Krea Gayrimenkul İcra Kurulu Başkanı Kodal: 2009 ve sonrasını olumlu görüyoruz.
Krea Gayrimenkul İcra Kurulu Başkanı Hakan Kodal, 2008'in biraz durgun, dönem dönem sıkıntılı olabileceğini ancak 2009 ve sonrasını olumlu gördüklerini bildirdi. Perakende Günleri kapsamında verilen "Perakende Güneşi Ödülleri 07" sahipleri dün basınla sohbet toplantısında bir araya gelerek sektörün geleceğini tartıştı. Toplantıda konuşan Kodal, Türkiye'de alışveriş merkezi kalitesi, ölçeği, hedef kitle uyumu gibi konularda sorunlar bulunduğunu ve belli bölgelerde konsantrasyonun çok fazla olduğunu kaydetti. Şu anda ellerinde 4 proje bulunduğunu ve bir projeye de başlamak üzere olduklarını ifade eden Kodal, sektörün yaşadığı sıkıntıların temelinde hesapların kısa vadeli yapılmasının yattığını kaydetti. Kodal, alışveriş merkezinin çok karlı bir yatırım olmadığını, kar marjının düşük olduğunu ve kendi kendini geri ödemesinin 10-15 senede gerçekleştiğini belirterek, "Mağaza karması çok önemli ama maalesef hemen her yerde aynı mağaza karmasını görüyoruz. Bugüne kadar mağazanın alışveriş merkezine girip girmeyeceğine pazarlayan karar veriyordu. Ama eli taşın altında olan yatırımcı. Bundan sonra yavaş yavaş yatırımcının öne çıkacağını düşünüyorum" diye konuştu.

"Türkiye, global krize daha şanslı bir döneminde yakalandı"Kiraya verilecek markaların seçiminde şimdiye kadar kira miktarının ve hızlı kiralama faktörünün öne çıktığını, markaların da rekabet nedeniyle birbirine yakın merkezlerde mağaza açtığını ifade eden Kodal, bunun da pazarı büyütmek yerine böldüğünü söyledi. Kodal, 2008'in dünyada kayıp yıl olarak görüldüğünü ancak Türkiye'nin ilk defa bir global krize daha şanslı bir döneminde yakalandığını belirterek, şunları kaydetti: "Bugün ekonominin bütününe baktığımızda daha güçlüyüz. Yabancıların da ağırlıklı yatırımları var burada. Türkiye gözden çıkarılabilir bir ülke olmaktan uzak... 2008 biraz durgun, dönem dönem sıkıntılı olabilir ama 2009 ve sonrasını olumlu görüyoruz. 2004-2006 döneminde işi bilen de bilmeyen de çok iyi para kazandı. Şimdi bu işi bilenler ve güçlüler ayakta kalacak. Piyasanın kendi içinde eleme yapacağı bir yıl olabilir."

Yılmaz: Perakendeciler iki haneli büyüme rakamları elde ettiKoton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz ise sektörün şu andaki durumu konusunda, alışveriş merkezlerinin hızlı artışı sayesinde perakendecilerin hızlı büyüme olanağı bulması nedeniyle iyimser olduğunu, son senelerde perakendecilerin hep iki haneli büyüme rakamları elde ettiğini dile getirdi. Yılmaz, birbirine çok yakın alışveriş merkezleri açılmasına ilişkin olarak ise endişeleri bulunduğunu ifade ederek, "Bir konsensüs aranması dönemine gelindi. Madem bu kadar çok alışveriş merkezi var. O zaman alışveriş merkezi yatırımcılarının kiraların ciroya dayandırılması prensibini kabul etmesinin zamanı geldi. Önümüzdeki dönem kiralayanla kiracının bu anlamdaki işbirliğini geliştirmesi ile aşılabilir" diye konuştu. 2008 yılında ekonominin iyi gitmemesi durumunda bir eylem planları olup olmadığı konusunda ise Yılmaz, 2001 krizi ile bir karşılaştırma yaparak, o krizin Türkiye'nin iç dinamikleriyle ilgili olduğunu ve toplam satın alma gücünün azaldığını belirtti. Yılmaz, "Şu anda dünyada yaşanan çalkantıya baktığımızda, bunun Türkiye'ye 2001'dekine benzer bir etkisi olması mümkün değil. Bu çalkantı Türkiye'yi bir miktar etkileyebilir ama satın alma gücünde dramatik düşüşler yaratacak bir çalkantı haline dönüşmez" dedi.

Ağralı: Alışveriş merkezleri, cadde mağazacılığına darbe vurduYKM Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Ağralı ise alışveriş merkezlerinin cadde mağazacılığına darbe vurduğunu ifade ederek, toptancıların artık kendi mallarını satmaya başladığını dile getirdi. Ağralı, "Perakendeciler eskisi gibi rahat değil. Artık imalatçının kendi perakendecisi oldu. Perakendecilerin rahatlaması için onların çekilmesi lazım ya da artık bu sistem değişecek. Başarılı perakendeciler çıkmayacak" diye konuştu. Kendilerinin Şişli'de bir mağazaları varken, Cevahir Alışveriş Merkezinde de mağaza açtıklarının hatırlatılması üzerine Ağralı, caddedeki mağazayı kapatalım diyenlerin olduğunu ancak yeni rakip yaratmamak ve müşterinin ayak alışkanlığını kaybetmemek için devam etme kararı aldıklarını ve şu anda iki mağazanın da yola devam ettiğini anlattı. Ağralı, alışveriş merkezlerinin trafiğe de büyük etki yaptığına dikkat çekerek, bu konuda belediyelerde ayrı bir kurul oluşturulması gerektiğini dile getirdi.

Akra: Şehrin dışındaki alışveriş merkezleri fazla tutmuyorProfilo Alışveriş Merkezi Genel Müdürü Nuri Aka ise Türkiye'de şehrin dışındaki alışveriş merkezlerinin fazla tutmadığına, şehir içindeki merkezlerde de fark yaratmanın zor olduğuna işaret etti. 2008 yılında ekonominin iyi gitmemesi durumunda olacaklara ilişkin olarak Aka, 2001 krizinde kapanan bir alışveriş merkezi ya da zincir bulunmadığına dikkat çekerek, bu sene de sektör içinde diyaloğu ve dengeleri doğru kuranların ayakta kalacağını kaydetti. Soysal Genel Müdürü Suat Soysal da son dönemde alışveriş cirolarının arttığını ancak bu yükselişin, mağaza sayısı artışı ile aynı oranda gerçekleşmediğini belirterek, şu anda 164 olan alışveriş merkezi sayısının 2009 yılı sonuna kadar 274'e ulaşacağını söyledi. Alışveriş merkezlerinin açıldıkları bölgenin hedef kitlesine uygun olmamasının yarattığı sorunlara bir örnek veren Soysal, Konya'da açılan bir merkezin, kadın müşteriyi getirmekte ve genç kızları satış görevlisi olarak çekmekte zorluk çektiği için şu anda faaliyette olmadığını anlattı.Kahve Dünyası Yönetim Kurulu Üyesi Alev Altınkılıç ise daha çok caddelerde mağaza açmayı tercih ettiklerini, alışveriş merkezlerindeki gibi belli standartlara girmeyerek daha özgür davranmayı istediklerini dile getirdi.Altınkılıç, ayrıca mümkün olduğunca uygun fiyatta müşterilere ulaşmak istedikleri için alışveriş merkezlerinin kiralarının kendilerini aştığını söyledi..

Kaynak: Hürriyet

Finansal kiralama ve finansman şirketlerine "konut finansmanında" sınırlama

Etiketler: | 0 yorum

Finansal kiralama ve finansman şirketlerine konut finansmanı alanında tutar açısından sınırlama getirildi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) konuya ilişkin kararı, Resmi Gazetede yayımlandı.Karara göre, finansal kiralama şirketlerinin konut finansmanı faaliyetinden kaynaklanan "net finansal kiralama alacakları" ile finansman şirketlerinin konut finansmanı kapsamında kullandıracakları "kredilerin" toplam tutarı, özkaynakların 15 katı ile sınırlandırılacak.Öte yandan, BDDK'nın yayımlanan bir başka kararıyla da Fortis Bank A.Ş.'nin ana hissedarı ve bağlı ortaklıklarına operasyonel destek hizmeti vermesi konusunda Bankaya izin verildi.

Kaynak: Hürriyet

Finansal kiralama ve finansman şirketlerine "konut finansmanında" sınırlama

Etiketler: | 0 yorum

Finansal kiralama ve finansman şirketlerine konut finansmanı alanında tutar açısından sınırlama getirildi.



Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) konuya ilişkin kararı, Resmi Gazetede yayımlandı.Karara göre, finansal kiralama şirketlerinin konut finansmanı faaliyetinden kaynaklanan "net finansal kiralama alacakları" ile finansman şirketlerinin konut finansmanı kapsamında kullandıracakları "kredilerin" toplam tutarı, özkaynakların 15 katı ile sınırlandırılacak.Öte yandan, BDDK'nın yayımlanan bir başka kararıyla da Fortis Bank A.Ş.'nin ana hissedarı ve bağlı ortaklıklarına operasyonel destek hizmeti vermesi konusunda Bankaya izin verildi.


Kaynak: Hürriyet

Türkiye’de konut kredi faizleri çok yüksek

Etiketler: | 0 yorum

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Erdal Eren, "Türkiye’de konut kredilerindeki faiz oranları dünya piyasalarına göre çok yüksek. Mortagage (tutsat) kredisi dediğimiz zaman yıllık 3’lü, 4’lü faizler olması lazım" dedi.
Eren, TMB ve Vakıf 2000 tarafından düzenlenen, "Konut Finansmanı ve Bir Yöntem Olarak Mortage" konulu konferansta yaptığı konuşmada, Mayıs 2006 yılında başlayan uluslararası ekonomik sarsıntının, 2007’de yatırımcının gayrimenkule olan yoğun ilgisinde duraklamaya neden olduğunu ifade etti. Konut alımının yavaşlaması ve gayrimenkule olan ilginin azalması sonucunda, geçen yıl inşaat sektörünün büyümesinin 2004 ve 2006 yıllarındaki yüzde 20 oranından bir anda yüzde 5’lere düştüğünü ifade eden Eren, şöyle devam etti:

YAP SAT, SAT YAP OLDU : "Bu beklediğimiz bir sonuç muydu? Ben bir yavaşlama olacağını açıkçası bekliyordum. Çünkü 2004-2006 döneminde herkes konut alıcısı oldu. Bankalar ödeme kapasitelerine bakmadan herkese kredi vermeye başladılar. Sektörle hiç ilgisi olmayan birçok yatırımcı konut yapıp, satmaya başladı. Bizim ’yap-sat’ dediğimiz sektörün adı, ’sat-yap’ oldu." Eren, devletin, 2008’de inşaat sektörünün büyüme trendini yakalaması için konuttan ziyade, yeniden altyapı yatırımlarına yüklenerek, sektörü canlandırmasını ümit ettiklerini, buna ihtiyaç bulunduğunu söyledi.

DOYUM NOKTASINA ULAŞTI : Büyük kentlerde 2004-2006 yılları arasında satılan konutların genellikle yatırım amaçlı olduğunu belirten Eren, ancak şu anda biraz da doyum noktasına ulaşıldığı için konutun yatırım aracı olmaktan çıkmaya başladığını kaydetti. Buna rağmen Türkiye’nin senede 600 bin konuta ihtiyacı bulunduğunu vurgulayan Eren, bunun bir kısmının Toplu Konu İdaresi (TOKİ) tarafından hayata geçirileceğini söyledi. ABD’deki "Mortagege krizine" de değinen Eren, bu krizin, sistemin Türkiye’de uygulanmasına yönelik etkilerine ilişkin olarak ise şunları kaydetti: "Kriz, Mortgage Yasasının Türkiye’de uygulamasını geciktiriyor. En önemli yansıması bu. Faizlerimiz ve enflasyonumuz daha hızlı düşüşe geçecek diye bekliyorduk. Uluslararası fonlarda Türkiye’ye ilgi gösterecekler ve Mortgage Yasası uygulamaya girecekti. Ama bu ABD’deki kriz finans sektörünü yavaşlattığı için faizler düşemedi, fonlar Türkiye’ye gelemediler. O nedenle Mortgage Yasası yürürlüğe giremedi." Türkiye’deki konut kredilerindeki faiz oranının dünya piyasalarına göre çok yüksek olduğuna işaret eden Eren, "Mortagage kredisi dediğimiz zaman yıllık 3’lü, 4’lü faizler olması lazım" dedi.

Emlak sektörüne artık yasa şart

ANKARA Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, emlak sektörünün artık yasal desteğe ihtiyacı olduğunu belirterek, "yasal destek olmaması uygunsuz davranışlara sebep oluyor ve gelişim için gerekli potansiyele sahip bu sektörün gelişmesine set vuruyor" dedi. Ankara Tüm Emlakçılar Meslek Odası tarafından hazırlanan Emlak Müşavirliği Yasa Tasarısı’nın yaşalaşmasını desteklediklerini söyleyen Aygün, bu yasayla birlikte kuraldışı çalışanların çerçeve dışında kalacağını belirtti. Aygün şunları söyledi:

HER DESTEĞİ VERİRİM: "Bu yasayla birlikte sektöre yasal sorumluluklar gelecek ve bunlara uymayanlar çerçeve dışında kalacaklardır. Böylelikle vatandaşımız da doğru gayrimenkule uygun ücret ödeyecek, emlak hizmetinde her iki taraf da kazanmış olacaktır. Başarı sağlamaları için elimden geleni yaptım bundan sonra da yapmaya hazırım."

MERDİVENALTI ÖNLENMELİ : Türkiye’de emlakçılığın kurumsal bir yapıya kavuşturulamadığından yakınan Aygün, "çoğunlukla bir kasa, bir masa ile merdivenaltı hizmet verilmeye çalışıldı. Oysa ki emlak müşavirleri gayrimenkul piyasasının bel kemiğini oluşturmaktadır. Gelişmiş ülkelerin en prestijli mesleklerinden sayılmakta ve desteklenmektedir" dedi. Dünyadaki birçok sektör gibi emlak sektörünün de ağırlığını internete vermeye başladığı kaydeden Aygün, sektörün trendinin hızla yükseleceğini ve yeni karıyer olanakları doğuracağını da vurguladı.

Kaynak: Hürriyet

Bankalara uyarı: Aşırıya gittiniz

Etiketler: | 0 yorum

BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, "Bazı bankalar, maliyet hesaplarını çok zorlayarak, mevduat karşılığı promosyon harcamalarını artırdı. Bu karlılığı azaltıcı etki yapıyor. Bunun bankalara zarar vermesine izin vermeyiz" dedi.
BANKACILIK Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, son dönemde bankaların promosyonda aşırıya gitmeye başladıklarını belirterek, bankaları uyardı. Bankaların promosyon uygulamalarının kontrol dışı bir boyut kazandığına dikkat çeken Bilgin, "Bazı bankalar maliyet hesaplarını çok zorlayarak mevduat karşılığında promosyon adı altında harcamalarını artırmış durumdalar. Bu bankaların karlılığını azaltıcı bir etki yapıyor" dedi. Büyük mevduata sahip olan kamu kurumlarının, bu durumu kullanarak, promosyon konusunda bankaları daha fazla rekabete sürüklediğini kaydeden BDDK Başkanı Bilgin, şöyle konuştu:

BİR SORUN VAR DEMEKTİR: "Bu durum bir dönem bankalarımızın mevduat karşılığı araba hediye etme, piyango düzenleme gibi yasaklanan alışkanlıklara geri dönüldüğünü düşündürüyor. BDDK olarak bankaların bu yarışta daha dikkatli olmasını, kendilerine zarar verecek bir pozisyona girmemesini istiyoruz. Bir kamu kuruluşunun birkaç yıl bağlanan maaş ödemeleri karşılığında, bir banka promosyon adı altında diyelim ki yüzde 10 verirken, bir diğeri 20, bir başkası 30 veriyorsa bunda bir sorun var demektir. Pazar payı kapma yarışının banka mali yapısına zarar vermesine göz yummayız. Aslında bu gibi pazarlama taktiklerinde bankalar bir şekilde maliyete katlanırken, bunun bedelini havale, EFT gibi hizmetlerde bunu vatandaştan çıkarıyor. Hizmet fiyatlarının bu kadar yüksek olmasının nedeni, banka maliyetlerini zorlayan bu tür uygulamalar. Bu durumun bankalara zarar vermesine izin vermeyiz."

Kaynak: Hürriyet

Anadolu’da ucuz konut alma fırsatı

Etiketler: | 0 yorum

Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Türkiye’nin dört bir yanında yaptığı 6.848 sosyal konutu satışa sunuyor.
İstanbul, Ankara ve İzmir’in dışında Anadolu’daki birçok ilde yer alan konut projelerinde konutların yanı sıra okullar, ticaret merkezleri, oyun alanları, sağlık ocakları, parklar ve yeşil alan da bulunuyor. Halk Bankası ve Ziraat Bankası şubelerine başvuru yapılacak olan projelerde herhangi bir ön şart aranmıyor. Kura çekimi yapılmayacak olan projelerde başvuru önceliğine göre konut seçme ve alma olanağı sağlanacak.

Kaynak: Akşam